Meta CEO’su Mark Zuckerberg, 6 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Facebook ve Instagram platformlarındaki içerik denetimi politikalarında köklü değişikliklere gidileceğini duyurdu.
Zuckerberg’in açıklamalarına göre, ilerleyen dönemde Meta’ya ait platformlarda doğruluk kontrolü sistemi (fact-checking) kaldırılacak. Bunun yerine kullanıcıların oluşturduğu “topluluk notları” sistemine geçecek. Bu sistem, Eylül 2023’te X (eski adıyla Twitter) platformunda uygulanmaya başlanan modele benzer bir yapı sunacak.
Uzun süredir, ABD’de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında sosyal medya platformlarının sansüre uğramasıyla ile ilgili tartışmalar devam ederken, bu durum Donald Trump’ın seçim kampanyasında da önemli bir rol oynamıştı. Cumhuriyetçi Parti destekçileri, sosyal medya platformlarında muhafazakar görüşlerin susturulduğunu ve ABD siyasetinin liberal kanadında kalan siyasi ajandanın sosyal medya platformları tarafından öne çıkarıldığını belirtiyordu.
Bu konudaki karşı argümanda ise sosyal medyadaki nefret söylemlerini ve zararlı içeriği azaltmak adına içerik moderasyonu uygulamalarının artırılması gerekliliğine vurgu yapılırken, Cumhuriyetçiler moderasyon yoluyla Demokratik Parti siyasetinin öne çıkarıldığını savunuyordu.
2022 yılında Twitter’ı satın alarak platformun ismini X olarak değiştiren Elon Musk’ın da, konuya dair vaadi Twitter’ı özgür bir platform olarak yeniden düzenlemek olmuş ve şirket bünyesinde içerik moderasyonu alanında görev yapan pek çok çalışanın işine son verilmişti. Moderasyon politikalarını değiştirmeye kararlı olan Musk, “Community Notes” (Topluluk Notları) adı verilen sisteme geçileceğini açıklamıştı.
Meta’daki değişiklik de benzer bir sistemin getirileceğine işaret ederken, bu yeni politikaların Donald Trump’ın başkanlık görevini devralmasından kısa bir süre önce duyurulması da anlam taşıyor. Trump ve diğer Cumhuriyetçiler, Meta ve Zuckerberg’i sağ görüşlü seslerin sansürlenmesiyle suçluyordu. Trump’ın başkanlığının kesinleşmesinin ardından devir teslim aşaması için oluşturulan fona 1 milyon dolarlık destek açıklayan Meta’nın, yeni dönemde Cumhuriyetçilerle uzlaşıya yönelik hamleler yapacağı düşünülmüştü.
Doğruluk kontrolünden topluluk katılımına
Meta’nın küresel işlerden sorumlu yeni yöneticisi Joel Kaplan, yaptığı açıklamada, üçüncü taraf doğruluk kontrolü ortaklıklarının başlangıçta iyi niyetli olduğunu ancak süreç içinde politik önyargılara yenik düştüğünü söyledi. Kaplan, yeni yönetimin ifade özgürlüğünü savunan bir tutum sergilediğini belirtti ve bu değişikliklerin Trump yönetimiyle ilişkilerin geliştirilmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Mark Zuckerberg ise, yeni politikaların daha fazla zararlı içeriğin platformda yer almasına neden olabileceğini kabul ederek, “Bu bir denge meselesi. Daha az kötü içeriği yakalayacağız, ancak masum insanların gönderilerini yanlışlıkla kaldırma sayısını da azaltacağız,” dedi.
Bu duyurunun hemen ardından, dövüş sanatları organizasyonu UFC’nin Başkanı Dana White’ın Meta yönetim kuruluna katılacağı açıklandı. Donald Trump’ın başkanlık seçimleri sonrasında yaptığı zafer konuşmasında kürsüye çağırdığı White’ın Cumhuriyetçi çevrelere yakın bir isim olduğu biliniyor.
Toplumsal baskıdan geri adım
Meta’nın yeni içerik politikası, şirketin 2016’da başlattığı doğruluk kontrolü programından keskin bir geri dönüş anlamına geliyor. Program, platformdaki yanlış bilgi, seçim dezenformasyonu ve nefret söylemi gibi içeriklerin önlenmesi amacıyla başlatılmıştı.
Topluluk notları ile başlayan yeni dönemde ise Meta içerik denetiminde daha az müdahaleci bir tutum benimsemeyi ve kullanıcıların kendi topluluk notlarıyla yanlış bilgileri düzeltmelerini amaçlıyor. Kaplan, Elon Musk’ın X platformundaki değişimlerinin bu yönde bir ilham kaynağı olduğunu belirtti.
İçerik denetiminde daha az kısıtlama
Meta, yalnızca yasa dışı ve yüksek risk oluşturabilecek ihlallere odaklanacak şekilde otomatik denetim sistemlerini yeniden yapılandıracak. Ayrıca, göç ve toplumsal cinsiyet kimliği gibi konularla ilgili içeriklere yönelik kısıtlamalar kaldırılacak.
Meta’nın içerik güvenliğini sağlayan ekipleri de Kaliforniya’dan Teksas ve diğer ABD lokasyonlarına taşınacak. Zuckerberg, bu adımın denetim ekiplerinin tarafsızlığına olan güveni artıracağını belirtiyor.
Yeni politika değişiklikleri, sosyal medya platformlarının içerik denetimi konusunda nasıl bir denge kurması gerektiğine dair küresel bir tartışmayı yeniden alevlendirirken, Zuckerberg konuya ilişkin “Bu değişiklikler özgür ifade için bir adım, ancak bazı zorlukları da beraberinde getirecek,” dedi.
Buna da göz atın: Çağın anestezisi: Toksik dijital estetizm