Dünya liderleri, New York’ta düzenlenen BM Küresel İklim Zirvesi 2025’te bir araya gelerek iklim değişikliği ile mücadelede somut adımlar atma çağrısında bulundu. Zirvede, ülkelerin yeni taahhütleri ve bu taahhütleri eyleme dönüştürme ihtiyacı vurgulandı. BM Genel Sekreteri António Guterres, liderlere “Sözler yeterli değil; taahhütler eyleme dönüşmeli” mesajını ileterek, küresel çapta hızlanması gereken iklim eylemlerine dikkat çekti.
Zirve, COP30’a hazırlık süreci açısından da önem taşıyor. Brezilya’nın Belem şehrinde düzenlenecek COP30 öncesinde, ülkelerin mevcut taahhütlerini güncellemeleri ve uygulamaya yönelik planlarını netleştirmeleri bekleniyor. Liderler ve uzmanlar, bu zirveyi bir “eylem testi” olarak değerlendirdi.
Çin ve küresel taahhütler
Zirvede öne çıkan ülkelerden biri Çin oldu. Çin, 2035 yılına kadar sera gazı emisyonlarını zirve seviyesinden yüzde 7–10 azaltma hedefini açıkladı ve yenilenebilir enerji yatırımlarını önemli ölçüde artırmayı planladığını duyurdu. Ayrıca, sıfır emisyonlu araçların yaygınlaştırılması ve enerji verimliliği projelerine yapılacak yatırımlar da detaylandırıldı. Uzmanlar, Çin’in bu adımlarını zirvenin en etkili ulusal taahhütleri arasında gösteriyor.
Avrupa Birliği ve Brezilya da zirvede önemli roller üstlendi. AB, altyapı dönüşümü ve derin emisyon kesintileri konusunda kararlı adımlar atacağını yinelerken, Brezilya özellikle tropik ormanların korunması ve finansman araçlarının geliştirilmesi konusunda yeni projelerini sundu. Ayrıca, gelişmekte olan ülkeler için iklim finansmanı, adaptasyon projeleri ve “kayıp ve zarar” mekanizmaları zirvenin en çok konuşulan konuları arasında yer aldı.
Türkiye’nin mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan zirve sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji kurulu gücünün yüzde 60’ı aşması yönünde çalışmaların sürdüğünü belirtti. Ayrıca, Türkiye’nin su güvenliği ve iklim dayanıklılığı projeleri de uluslararası platformlarda tanıtıldı ve finansman için iş birliği fırsatları gündeme geldi.
Küresel finansman ve eylem ihtiyacı
Zirvede öne çıkan bir diğer konu, iklim finansmanı oldu. Adaptasyon, altyapı dönüşümü ve kayıp‑ziyan projeleri yüksek maliyetli… Gelişmekte olan ülkeler için yeterli finansal destek sağlanmazsa, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlama hedefi tehlikeye girebilir. Bu doğrultuda finansman mekanizmalarının hızla güçlendirilmesi ve ülkelerin taahhütlerini eyleme dönüştürmesi kritik önem taşıyor.
Analiz: Taahhütler ile eylem arasındaki boşluk
Zirve, küresel ölçekte taahhüt ile eylem arasındaki boşluğun büyüklüğünü bir kez daha ortaya koydu. Birçok ülke yeni hedefler açıklasa da, bu hedefleri hayata geçirecek somut politikalar ve yatırımlar olmadan iklim kriziyle mücadelede başarılı olunması zor görünüyor. Türkiye için de benzer bir denge söz konusu: Uluslararası diplomasi arenasında etkin bir rol alırken, iç politikada uygulanabilir ve ölçülebilir adımlar atılması gerekiyor.
Küresel İklim Zirvesi 2025, liderlere ve ülkeler için bir uyarı niteliğinde görülmeli. Hem küresel ölçekte hem de Türkiye özelinde eylem odaklı yaklaşımın, finansal destek mekanizmalarının ve somut politikaların hızla güçlendirilmesi elzem hale geldi. Zirvede alınan taahhütler, uygulamaya konulmadığı takdirde küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlama hedefi tehlikeye girebilir. Bu doğrultuda ülkelerin taahhütlerini nasıl bir ivmeyle hayata geçireceği, gezegenin geleceği için en büyük önemi taşıyacak.
Buna da göz atın: Sorumlu yapay zeka için küresel yol haritası: WEF 2025 kılavuzu