Bugünün lise son sınıf öğrencileri, ChatGPT öncesi dönemi hatırlayan son kuşak… Öyle ki ChatGPT, onların hazırlık sınıfına başladığı yılın ilk aylarında tanıtılmıştı. O günden bu yana, lise hayatlarının neredeyse tamamı yapay zeka eşliğinde geçti. Eskiden yapay zekayı kullanmak, verilen metni kopyalayıp yapıştırmak anlamına geliyordu. Bugün ise öğrenciler, intihal yazılımlarını aşmak için farklı yapay zeka modellerinden parçalar birleştiriyor ya da chatbot’lara yazıya küçük hatalar ekletiyor. ChatGPT yalnızca metin girdisi alırken, artık görseller ve belgeler yüklenebiliyor. Öğrenciler fizik problemlerini çözdürmekten, yazdıkları denemelere not kriterlerine göre geri bildirim almaya kadar pek çok konuda yapay zekaya başvuruyor. Ancak bu sadece başlangıç…
Bu kullanımın tamamı “kopya” değil. Çocuklar sınav hazırlığında kişiselleştirilmiş çalışma notları oluşturuyor, deneme testleri üretiyor ve ödev teslim etmeden önce geri bildirim alıyor. Ancak ebeveynler için gerçek şu: Çocuğunuzun yapay zekadan destek almadığını düşünüyorsanız, büyük ihtimalle yanılıyorsunuz.
Öğretmenler için çifte yüzlü araç
Yapay zekanın sınıflara girişi yalnızca öğrencilerle sınırlı değil. Gallup’ın bir raporuna göre öğretmenler de yoğun idari iş yükünü hafifletmek için bu teknolojiyi kullanıyor. ABD’de K–12 öğretmenlerinin üçte biri, geçen yıl haftada en az bir kez yapay zekadan yararlandığını belirtiyor.
Atlantico’ya görüş veren, Sacramento’da altıncı sınıf matematik ve fen öğretmeni Sally Hubbard, yapay zekanın her hafta ona 5 ila 10 saat kazandırdığını söylüyor: “Vaktimi sürekli ödev hazırlamaya, notlamaya ve araştırmaya ayırsaydım, sınıfta çocuklarla birebir bağ kuracak enerjim kalmazdı.”
Bugün öğretmenlere özel geliştirilen platformlar da hızla yaygınlaşıyor. ABD’de yaklaşık 2,5 milyon öğretmenin kullandığı MagicSchool AI, ders materyallerini yükleyerek ödev, değerlendirme kriterleri ve karne yorumları oluşturulmasını sağlıyor.
Küçük denemelerden büyük hamlelere
Birçok öğretmen, yapay zekayı sınıflarında deneysel ölçekte kullanıyor. Örneğin Hubbard, ders materyallerini bir yapay zekaya vererek termodinamik üzerine kısa bir podcast hazırlatmış; öğrencilerden de yanlış ifadeleri tespit etmelerini istemiş.
Ancak bazı bölgelerde entegrasyon çok daha kapsamlı. ABD’nin en büyük üçüncü eğitim sistemi olan Miami, önce chatbot’ları yasaklamış, ardından bu kararından dönerek Google Gemini’ı sınıflara sokmuştu. Bu gelişmelerin örneklerinden biri, öğretmenlerin yapay zekayla tarihi figürleri canlandırması ve öğrencilerin ödevlerine anında geri bildirim vermesi olarak vuku buluyor.
Tartışmalar ve riskler
Her şey sorunsuz ilerlemiyor. Houston’daki bazı veliler, derslerde kullanılan materyallerin yapay zeka tarafından üretilmiş “hatalı” içeriklerle dolu olduğunu öne sürdü. Harlem Rönesansı’nı anlatan sunumlarda yapay zeka üretimi görseller, ya da üç arka bacağı olan atlarla çizilmiş garip ulaşım teknolojileri örnek gösterildi.
Buna rağmen, yapay zekanın okullara entegrasyonu hız kesmiyor. Geçtiğimiz aylarda Microsoft, ABD’deki okullarda yapay zeka eğitimi için 4 milyar dolarlık yatırım sözü verdi. Amerikan Öğretmenler Federasyonu da Microsoft, OpenAI ve Anthropic ile 23 milyon dolarlık bir ortaklık kurdu. İlk adım, öğretmenlere yapay zekayla ders planı hazırlamayı öğretecek bir “Ulusal Yapay Zeka Akademisi”…
Geleceğin eğitim paradoksu
ABD Eğitim Bakanı Miguel Cardona’ya göre, “Eğer uyum sağlayamazsak, öğrencilerimiz uluslararası ölçekte geri kalacak.” Ancak değişimin nasıl olması gerektiği konusunda fikir birliği yok. Bazı okullar, yazılı kompozisyon veya sözlü sınav gibi geleneksel yöntemlere geri dönerek yapay zekanın etkisini azaltmaya çalışıyor.
Öte yandan, yapay zeka esasen işleri hızlandırmak için kullanılıyor. Dolayısıyla öğrencilerin ödevde yapay zeka kullanması, “kopya mı değil mi” tartışmasını neredeyse anlamsız kılıyor. Uzmanlara göre, çözüm öğrencilerin tamamen yapay zekaya yaslanmasını teşvik etmek de, görmezden gelmek de değil; orta bir yol bulmak.
Eğitimde yapay zekanın rolü henüz şekilleniyor. Ancak şimdiden açık olan bir şey var: Okullar bu yola tam anlamıyla girdiğinde, geri dönüş olmayacak.
Buna da göz atın: Yapay Zekanın Babası’ndan uyarı: “Yanlış yoldayız”