Kişiselleştirme olanakları ve doğrudan erişim avantajı sayesinde dijital pazarlamanın en güçlü araçlarından biri olmaya devam eden e-mail pazarlama, 2025 yılı itibarıyla küresel çapta 22 milyar dolarlık bir pazara dönüşmeye hazırlanıyor. Bu veri, markalara pazarlama stratejilerini şekillendirirken anlamlı bir alternatif sunuyor.
Dünyada her gün yaklaşık 376 milyar e-mail gönderiliyor. Bu sayının 2027’de 418 milyara çıkması bekleniyor belirtiyor. Bu büyüme, pazarlama dünyasında e-mailin, gelişen sayısız yeni teknolojilere rağmen, hala ne kadar etkili olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan analizlere göre, e-mail pazarlamasına harcanan her 1 dolar, ortalama 36 dolarlık gelir olarak geri dönüyor.
E-mail pazarlaması, hem B2B hem B2C kanallarda hedef kitleyle birebir ve kişiselleştirilmiş iletişim kurmayı mümkün kılıyor. Bu sayede kullanıcı davranışlarına göre şekillenen içeriklerle etkileşim oranları artıyor, satışa dönüşüm süreçleri hızlanıyor.
Yapay zeka desteği ile performans artıyor
E-mail trafiğindeki ciddi artış, mobil uyumluluk ve tasarım kalitesi gibi unsurların önemini artırıyor. Kullanıcıların yüzde 50’si mobil uyumlu olmayan e-mailleri açmadan siliyor. Bu da içerik stratejilerinin yalnızca mesajla değil, görsel ve teknik yeterlilikle de desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Yapay zeka destekli e-mail araçları tıklama oranlarını yüzde 13’e kadar artırabiliyor. Ayrıca, kişiselleştirilmiş e-maillerde yüzde 26’ya varan açılma artışı sağlanıyor. Bu veriler, yapay zekanın kampanya başarısı üzerindeki doğrudan etkisini gözler önüne seriyor.
B2B ve B2C performansları arasında belirgin farklar Var
Performans pazarlama ajansı MooF Digital Agency’nin CEO’su Yasin Kaplan B2B ve B2C sektörlerin e-mail pazarlama performanslarındaki farkları vurguluyor: B2B e-maillerinin açılma oranı yüzde 19,7 ile daha düşük seviyelerde seyrediyor. B2C tarafında ise bu oran daha yüksek. Ancak açılan e-maillerdeki tıklama oranları B2B’de yüzde 3,8 ile B2C’nin (yüzde 2,9) önüne geçiyor. Bu durum, B2B tarafında daha seçici bir kullanıcı profili olduğunu, ancak e-mailler açıldığında daha yüksek etkileşim yaratıldığını gösteriyor.
Sektörlere göre açılma ve tıklama oranları
E-mailaçılma oranları sektörel bazda incelendiğinde:
- Teknoloji sektöründe yüzde 27,
- Perakende sektöründe yüzde 34,
- Gıda ve gayrimenkul sektörlerinde yüzde 33 seviyelerinde seyrediyor.
Ortalama tıklama oranı yüzde 1,5 düzeyindeyken, terk edilen sepetlere özel gönderilen e-maillerde yüzde 50 gibi dikkat çekici bir açılma oranı elde ediliyor. Bu da doğru içerik ve doğru zamanlamayla yapılan e-maillerin ne denli etkili olabileceğini gösteriyor.
Veriye dayalı kampanyalar öne çıkıyor
Kampanya başarısının temelinde ölçümleme yatıyor. Kaplan, kullanıcıların e-mailleri ne zaman, ne kadar süreyle açtığı; hangi bağlantılara tıkladığı gibi metriklerin, kampanyaların performansını optimize etmekte hayati rol oynadığını belirtiyor. Bu yüzden de yalnızca gönderim değil, analiz ve segmentasyon gibi süreçlerin de e-mail pazarlamanın başarısında kilit rol oynadığını vurguluyor.
E-mail pazarlamasının dijital iletişimin en yüksek geri dönüş sağlayan kanallarından biri olmaya devam ediyor. Özellikle kişiselleştirme, segmentasyon ve yapay zeka destekli optimizasyonlar sayesinde e-mail kampanyaları hem markalar için ölçülebilir başarılar sağlıyor hem de kullanıcılarla kurulan bağı derinleştiriyor. Bu nedenle, e-mail pazarlaması artık yalnızca “konvansiyonel bir yöntem” değil, doğru stratejiyle uygulandığında bugünün en güçlü dijital yatırım alanlarından biri dahi olabilir. 2025 ve sonrasında bu alanda rekabetin daha da artacağı öngörülürken, markaların erken aksiyon alarak bu potansiyeli değerlendirmesi kritik önem taşıyor.
Buna da göz atın: McDonald’s ABD’nin yapay zeka İK botu “Olivia”nın hatası…