Papa Franciscus’un vefatının ardından yeni Papa’yı seçmek üzere Sistine Şapeli’nde gerçekleşen konklavın ikinci gününde oy çoğunluna ulaşıldı. Yeni Papa, aynı zamanda Vatikan’ın ilk ABD asıllı lideri olarak da tarihe geçen Kardinal Robert Francis Prevost oldu. Papalık adı olarak Leo XIV’ü seçen Prevost, dünyada selefinin seçilmesi kadar dalgalanma yaratmadıysa da bir o kadar önemli bir tarihi önem taşıyor. Özellikle konklava girilirken öne çıkan adaylardan biri olmamasıyla sadece iki günün ardından seçilmesi, yeni Papa’ya dair merakı haklı kılıyor… Peki, kimdir Robert Francis Prevost?
69 yaşındaki Augustin Tarikatı’nın eski lideri, Roma Katolik Kilisesi’nin ilk ABD’li papası oldu. Perşembe akşamına kadar, bir Kuzey Amerikalının Papa olması oldukça uzak bir ihtimal olarak görülüyordu. Vatikan’ın uzun süredir bir ABD’li Papa’ya karşı çıkmasının temel nedeni, küresel siyasi bir süper güçten ve kültürel-seküler hegemonyası olan bir ülkeden bir pontif seçilmesinin yaratacağı algıydı.
Ancak tüm bunlar, sadece iki yıldan biraz fazla bir süredir kardinal olan birinin kısa bir konklav sonucu seçilmesiyle değişti. Atanması, kilisenin ilerici kesimleri tarafından memnuniyetle karşılansa da, özellikle daha muhafazakâr ve Trump yanlısı ABD’li kardinal kardeşlerinin umduğu bir gelişme olmadı.
14 Eylül 1955’te Chicago’da doğmasına rağmen, Prevost aynı zamanda bir Peru vatandaşı. 1981’de resmi yeminlerini edip Roma’da eğitim aldıktan sonra Peru’da bir misyona gönderildi. Yıllarını burada, Peru’nun üçüncü büyük şehri Trujillo’daki bir seminerde hukuk, kilise ve ahlak hukuku profesörü olarak geçirdi. Kasım 2014’te ise kuzeydeki bir başka şehir olan Chiclayo’nun piskoposu olarak atandı.
Prevost’u kilisenin sıklıkla özgürleşme teolojisinin savunucuları ile gelenekçi Katolikler arasındaki gerilimlerle boğuştuğu Peru’daki döneminden tanıyanlar, onu sabah dualarından sonra rahip arkadaşlarıyla kahvaltı yapan sakin ve yerinde bir lider olarak tanımlıyor.
The Guardian’ın haberine göre, Chiclayo’daki eski piskoposluğun iletişim direktörü Rahip Fidel Purisaca Vigil, Associated Press’e verdiği demeçte, “Ne kadar sorunu olursa olsun, iyi mizahını ve neşesini korur” dedi.
Crux’ta yayınlanan son bir profil yazısında belirtildiği üzere Prevost, Peru’nun ideolojik olarak farklı piskoposları arasında çalışkan ve “yatıştırıcı bir denge unsuru” olarak ün kazandı.
Ocak 2023’te; 1970’lerde kaotik, şiddetli ve baskıcı Arjantin’de Cizvitlerin lideri olarak teolojik gerilimleri yönetmek zorunda kalan Papa Franciscus, Prevost’u kardinal yaptı.
Perşembe akşamına kadar Prevost’un Vatikan’daki en önemli rolleri, Pontifical Latin Amerika Komisyonu başkanlığı ve dünyanın dört bir yanındaki yeni piskoposların seçiminden sorumlu olan Piskoposlar Cemaati’nin idareciliğiydi.
Ezcümle, Latin Amerika ile güçlü bağları ve kilisenin en üst kademelerindeki yeni rolleri, bir ABD’li Papa fikrine normalde sıcak bakmayanların dahi fikrini değiştirmeye aday. Ve Prevost’un son dönem özgeçmişi, Papa Franciscus’un yaklaşımlarının devamlılığına önem vereceği yönünde yorumlanabilir.
Buna da göz atın: Konklavın ilk gününde yeni Papa seçilemedi