ABD Başkanı Donald Trump’ın bundan birkaç hafta önce açıkladığı gümrük vergilerinin ardından gerek vergilere tabii tutulacak ülkelerden gerek ekonomistlerden gerekse siyasi çevrelerden sayısız yanıt geldi. Bu açıklamalardan en çok etkilenecek şirketler, çareyi Washington’a ziyaretlerde ve üretim tesislerini ABD’ye taşımakta bulurken bazı markalar kelimenin tam anlamıyla krizi fırsata çevirdi ve pazarlama stratejilerine odaklandı… Aralarında Tesla, Nissan ve çocuk beslenme çantalarından lüks giyime kadar pek çok ürünün üreticisi bulunan markalar, gümrük vergileri nedeniyle fiyatların artacağı endişesini kullanarak tüketicilere “şimdi satın al” çağrısı yapıyor.
Financial Times’ın haberine göre markalar, Beyaz Saray’ın ticaret politikalarının cüzdanları etkileyeceği korkusunu pazarlama stratejisine dönüştürüyor. Örneğin, Tesla’nın Kanada’daki web sitesini ziyaret edenler, sarı bir bannerla karşılaşıyor: “Stoklar tükenmeden gümrük vergisi öncesi fiyatlardan yararlanın”.

“Ürünler kısa sürede satıştan kalkabilir” uyarıları
Paris merkezli giyim markası Sézane, ABD’li müşterilerine gönderdiği bir e-postada, tarifeler nedeniyle bazı ürünlerin “önümüzdeki günlerde ABD sitesinde artık bulunamayabileceği” uyarısında bulundu. E-postada, “Hâlâ aklınızda olan ürünler varsa, kaçırmamak için siparişinizi şimdi vermenizi öneririz” ifadesi yer aldı.

Trump’ın ticaret savaşları, küresel borsaları vururken enflasyon ve hatta ABD’de resesyon uyarılarına yol açtı. Ancak bazı şirketler için bu durum, stoklarını hızlıca eritme fırsatı anlamına da geliyor.
Tüketici güvenindeki düşüş ve pazarlama stratejileri
Pazarlamacılar için bu dönem oldukça zorlu geçiyor. CNN’in haberine göre ABD’de tüketici güveni Mayıs 2020’den bu yana en düşük seviyede seyrederken, markalar insanları alışverişe teşvik etmeye çalışıyor.
New York Üniversitesi Stern İşletme Okulu’ndan pazarlama profesörü Adam Alter, bu taktiklerin “klasik bir kıtlık stratejisi” olduğunu söylüyor:
“Buradaki fark, kıtlık stratejisinin genellikle insanların ‘başkalarının sahip olduğu bir şeyi kaçırma korkusuna’ hitap etmesidir. Oysa bu durumda, fiyatların çok yakında ciddi şekilde artacağı gerçeği söz konusu.”
İndirim kodları ve “tarifesiz fırsatlar”
Çocuk beslenme çantaları satan California merkezli Omie markası, müşterilerine Çin’den gelen ithalat maliyetlerindeki artış nedeniyle fiyatların yükseleceğini duyurdu. Ancak bir haftalığına “BeforeTariffs’” (Gümrük Vergilerinden Önce) indirim kodunu kullanarak daha uygun fiyatlardan alışveriş yapabileceklerini belirtti.
Nissan, gümrük vergilerinin açıklanmasının ardından Rogue model araçların üretimini ABD’ye taşıyacağını açıkladıysa da, lüks markası Infiniti için “gümrük öncesi” stratejilerine başvurmak durumunda kaldı. “Bahar Fırsatı’nda yeni tarifeler olmadan bir Infiniti’ye yatırım yapın” çağrısı yapan Nissan’ın yanı sıra Mercedes-Benz, 2025 model araçlar için tarife maliyetlerini üstleneceğini açıkladı ve “Ekstra Tarife Yok. %100 Tarifesiz” sloganıyla kampanya başlattı.

Sonuç: Krizden fırsat yaratmak
Financial Times’ın belirttiğine göre, veriler gümrük vergisi endişelerinin ABD’de Mart 2025 perakende satışlarını artırmış olabileceğini gösteriyor.
Trump yönetiminin tarifeleri, küresel ekonomide belirsizliğe yol açarken, bazı markalar bu durumu tüketicileri “acil satın almaya” yönlendirmek için kullanıyor. Kıtlık psikolojisi ve zam endişesi, insanların alışveriş kararlarını hızlandırıyor. Ancak bu tür kampanyalar, tüketicilerin kısa vadede tasarruf yapmasını sağlasa da, uzun vadede fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Bu süreç, markaların tüketici psikolojisi üzerindeki etkisinin ne kadar dramatik olabileceğini gösterirken, aynı zamanda küresel ticaret politikalarının günlük alışveriş alışkanlıklarını ne kadar derinden yönettiğini de ortaya koyuyor.
Buna da göz atın: Veri değil, vizyon: İş dünyasında içgörü devrimi