YouTube, kullanıcıların yaşını tahmin etmek için yapay zeka teknolojisini devreye alıyor. Geçtiğimiz hafta ABD’de sınırlı bir kullanıcı grubuyla test edilmeye başlanan sistem, kullanıcıların kayıt olurkenki beyanını değil, davranışlarını dikkate alacak. Hedefi çocukların uygunsuz içeriklere erişimini engellemek olan sistemin önümüzdeki aylarda ise daha geniş çapta uygulanması bekleniyor. Ancak bu yenilik, kullanıcı deneyimi ve mahremiyet açısından bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Yapay zeka nasıl çalışacak?
Yeni sistem, bir kullanıcının platformdaki davranışlarını — izlenen videolar, arama geçmişi, hesap yaşı gibi — analiz ederek 18 yaşın altında olup olmadığını tahmin edecek.
Eğer yapay zeka bir kullanıcıyı “reşit olmayan” olarak sınıflandırırsa, YouTube otomatik olarak gençlere yönelik güvenlik önlemlerini devreye sokacak. Bu önlemler arasında şunlar bulunuyor:
- Belirli türde içeriklere erişim kısıtlamaları
- Kişiselleştirilmiş reklamların devre dışı bırakılması
- “Ara ver” hatırlatıcıları
- Tekrarlayıcı içerik tüketiminin engellenmesi
Yanlışlıkla “çocuk” olarak işaretlenen yetişkin kullanıcıların ise kimlik kartı, kredi kartı ya da selfie yükleyerek yaşlarını doğrulamaları gerekecek.
Neden bu adım atılıyor?
YouTube ve diğer sosyal medya platformları, sahte doğum tarihiyle hesap açan gençlerin güvenlik önlemlerini kolayca aşabildiği eleştirileriyle karşı karşıya.
Son dönemde hem ailelerden hem de yasa yapıcılardan gelen baskılar, şirketleri daha sıkı yaş doğrulama sistemleri geliştirmeye yöneltiyor. Meta, Instagram için benzer bir yapay zeka sistemi devreye alacağını açıklamıştı. TikTok ise 13 yaş altı kullanıcıları tespit etmeye çalışıyor.
Birleşik Krallık’ta yürürlüğe giren Online Safety Act (Online Güvenlik İnisiyatifi) de sosyal medya platformlarına çocuk güvenliği konusunda yeni yükümlülükler getiriyor. Reddit ve Discord gibi mecralar da bu kapsamda bazı kullanıcıların yaşlarını doğrulamaya başladı.
Mahremiyet endişeleri
Yeni sistem, kullanıcıların kişisel verilerinin nasıl yönetileceğine dair soru işaretleri doğurdu. Yanlış sınıflandırılan yetişkinlerin kredi kartı, kimlik ya da biyometrik veri (örneğin selfie) paylaşmak zorunda kalması, özellikle sosyal medyada tepkilere yol açtı.
Elektronik Gizlilik Bilgi Merkezi, (EPIC) yaptığı açıklamada, “Son derece hassas kişisel bilgilerin paylaşılmasını gerektiren itiraz süreçleriyle ilgili rahatsızlık anlaşılır bir durum,” değerlendirmesinde bulundu.
YouTube ise verilerin güvenliğine dair teminat veriyor. Şirket, kimlik veya kredi kartı bilgilerinin reklam amaçlı kullanılmayacağını, kullanıcıların kendi gizlilik ayarlarını kontrol edebileceğini ve dilediklerinde verilerini silebileceklerini vurguluyor.
Bu adım, çevrimiçi güvenlik ile kullanıcı gizliliği arasındaki hassas dengeyi yeniden gündeme taşıyor. YouTube’un sistemi yaygınlaştıkça, gençleri koruma çabalarının kullanıcı güveniyle nasıl uyum sağlayacağı merak konusu olacak.
Buna da göz atın: GPT-5: Umulan ve bulunan…