Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) McKinsey & Company iş birliğiyle hazırladığı yeni rapor, endüstriyel üretimde en büyük kırılma noktalarından birinin insan kaynağı olduğunu vurguluyor. WEF Global Lighthouse Network tarafından üretim tesislerinin sistematik olarak ziyaret edilmesiyle ve akademisyenlerin, üst düzey yöneticilerin ve sektör profesyonellerinin görüşleriyle hazırlanan “Empowering Frontlines: Retaining, Training and Upskilling Industrial Workforce” başlıklı çalışma, üretim sektöründe yüksek çalışan sirkülasyonu, artan beceri boşluğu ve yapay zeka destekli dönüşümün yarattığı baskılar karşısında yeni yol haritaları sunuyor.
Yetenek krizi: Yüzde 40’ı ayrılmayı düşünüyor
WEF’in raporuna göre üretim sektöründe Z Kuşağı çalışanlarının yüzde 40’tan fazlası önümüzdeki 3-6 ay içinde işlerinden ayrılmayı planlıyor. Bunun başlıca nedenleri arasında düşük ücret, sınırlı kariyer gelişimi, yetersiz liderlik, zayıf bağlılık kültürü ve beceri geliştirme fırsatlarının eksikliği öne çıkıyor.
Her bir çalışan kaybının şirkete yıllık ortalama 52 bin dolar maliyet yarattığı belirtiliyor. Bu nedenle çalışan bağlılığı artık yalnızca bir “İK meselesi” değil, doğrudan şirketlerin kârlılığını ve rekabet gücünü etkileyen stratejik bir konu olarak yönetim gündemlerinde kendine yer buluyor.
Çalışan bağlılığında yenilikçi yaklaşımlar
Rapor, çalışan tutumunun geleneksel ödül ve teşviklerin ötesine geçtiğini ortaya koyuyor. Öne çıkan örnekler arasında şunlar yer alıyor:
- Unilever (Brezilya): Teknik eğitim ile problem çözme ve eleştirel düşünme gibi insana yönelik becerileri birleştiren program sayesinde bakım süreleri yüzde 27 azaldı, terfi oranları yüzde 70 yükseldi.
- Haier (Çin): Beyaz eşya üreticisi Haier’de, yapay zeka destekli yetenek geliştirme platformu ile kritik pozisyonlardaki açıklar yarıya indi, terfi süresi yüzde 40 kısaldı.
- Menzies Aviation (İskoçya): Liderlik programına katılan çalışanlarda bağlılık oranı yüzde 21 arttı.
Ayrıca sağlık ve esenlik uygulamaları da ön planda konumlanıyor: Unilever’in “Healthier U” programı ile devamsızlık yüzde 10,8’den yüzde 3’e düşürüldü.
Dijital çağda beceri açığı
Rapor, 2030 yılına kadar ileri üretim ve tedarik zinciri iş gücünün temel becerilerinin yüzde 40’ının değişeceğini öngörüyor. Bu durum yalnızca teknik yetkinlikleri değil, aynı zamanda dijital okuryazarlık, problem çözme, eleştirel düşünme ve insan-makine iş birliği gibi becerileri kapsıyor.
Farklı kuşaklar için zorluklar değişiyor:
- Z Kuşağı çalışanları teknolojiye yatkın olsalar da üretim bilgisi ve güvenlik protokollerinde eksikler taşıyor.
- Kıdemli çalışanlar ise operasyonel deneyimlerini dijital sistemlerle bütünleştirmekte zorlanıyor.
Yüksek eğitim ve yapay zeka destekli öğrenme
WEF raporu yetenek ve dijital çağ arasındaki boşluğu kapatmak üzere çözümler bulan şirketlerden örnekleri içeriyor. Bu örnekler şöyle sıralanıyor:
- Midea (Tayland): Beyaz eşya üreticisi Midea, sanal gerçeklik ve Gen AI (üretken yapay zeka) tabanlı “Meike” sistemiyle beceri kazanma süresini yüzde 63 kısalttı, iş gücü devrini ise yüzde 40 oranında azalttı.
- Hisense – Hitachi (Çin): Çin merkezli iklimlendirme çözümleri üreticisi Hisense – Hitachi’de, “Training Dojo” sistemiyle VR ve yapay zeka destekli uygulamalı eğitim sunuldu; eğitim süresi yüzde 32 kısaldı.
- Western Digital (Tayland): Depolama teknolojileri şirketi Western Digital, yapay zeka destekli bakım sistemiyle onarım süresini yüzde 79 azalttı, çalışanların stratejik görevlere odaklanması sağladı.
- Lenovo (Meksika): AI destekli “Manufacturing Control Tower” üretim verilerini gerçek zamanlı analiz ederek işçi koçluğu sağladı; üretim hızı yüzde 42 arttı, onarım süresi ise yüzde 95 oranında azaldı.
Bu örnekler, teknolojinin yalnızca işleri kolaylaştırmadığını, aynı zamanda iş gücünün yeteneklerini dönüştürdüğüne de işaret ediyor.
İnsan ve teknolojiyi birlikte güçlendirmek
WEF raporuna göre, üretimde geleceğin kazananları yalnızca teknolojiye değil, insana yatırım yapan şirketler olacak. Yetenek geliştirme, bağlılık ve sürekli eğitim bir maliyet kalemi değil; uzun vadeli rekabet avantajı yaratacak stratejik bir zorunluluk.
Raporun mesajı net: İnsanları merkeze alan, teknolojiyi iş gücünün yanında bir “ortak” olarak konumlandıran şirketler, endüstrinin geleceğini şekillendirecek.
Buna da göz atın: Gallup: Güvende hissetme oranı, savaş gerçeğine rağmen rekor düzeyde