Gallup’un son Küresel Güvenlik Raporu (2025 Global Safety Report), dünya genelinde insanların kendilerini rekor düzeyde güvende hissettiğini ortaya koyarken, Sahraaltı Afrika ve Latin Amerika’daki güvenlik endişelerinin ve küresel cinsiyet eşitsizliğinin altını çiziyor. Raporda Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 144 ülke değerlendirildi.
Metodoloji
Bu rapordaki bulgular, 2024 yılında 144 ülke ve bölgede, 15 yaş ve üzeri yetişkin nüfusu temsil eden, ulusal düzeyde olasılığa dayalı örneklemlerle gerçekleştirilen anketlere dayanıyor. Her ülkede yaklaşık 1.000 veya daha fazla katılımcıyla telefon veya yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Ulusal yetişkin örneklemlerinin toplamına dayalı sonuçlar için örneklem hatası payı, %95 güven düzeyinde ±3.3 ile ±5.4 puan arasında değişmektedir. Gallup, örneklem hatasının yanı sıra soru ifadeleri ve anketleri yürütmedeki pratik zorlukların da kamuoyu yoklamalarının bulgularında hata veya yanlılığa yol açabileceğini belirtmektedir.
Gallup tarafından New York Üniversitesi Uluslararası İşbirliği Merkezi (CIC) iş birliğiyle yayınlanan “2025 Küresel Güvenlik Raporu”, dünya çapında güvenlik algılarına dair çarpıcı bir tablo sunuyor. Rapor, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en yüksek sayıda silahlı çatışmanın yaşandığı bir dönemde olmamıza rağmen, insanların kendi toplumlarında kendilerini hiç olmadığı kadar güvende hissettiklerini gösteriyor. 2024’te, dünya genelindeki yetişkinlerin yüzde 73’ü yaşadıkları bölgede gece yalnız yürürken kendilerini güvende hissettiklerini belirtti. Bu oran, Gallup’un yaklaşık yirmi yıldır takip ettiği veriler arasındaki en yüksek seviye olarak kayıtlara geçti.
Küresel güvenlik algısı zirvede
Rapor, 2024’teki yüzde 73’lük güvenlik hissi oranının, 2023’e göre üç puanlık bir artış anlamına geldiğini ve 2020’deki yüzde 72’lik önceki zirveyi aştığını belirtiyor. Bu artış, özellikle Asya-Pasifik, Batı Avrupa, Sahraaltı Afrika ve Latin Amerika ile Karayipler bölgelerindeki kazanımlarla desteklendi. Küresel güvenlik algısındaki bu artış, Ukrayna ve Gazze’deki savaşlar, Sahel’deki şiddet olayları gibi küresel istikrarsızlık unsurlarına rağmen gerçekleşmesiyle dikkat çekiyor. Gallup CEO’su Jon Clifton, bu durumu “çatışmaların ortasında bile insanların güvendikleri komşular, dayandıkları kurumlar ve onlara güç veren alışkanlıklar aracılığıyla güvenlik inşa etme yolları bulması” olarak açıklıyor.
Rapora göre, güvenlik algısının en yüksek olduğu bölgeler yüzde 70’in üzerinde oranlarla Asya-Pasifik, Batı Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Kuzey Amerika ve 15 ülkeyi kapsayan Sovyet Sonrası Avrasya oldu. Sovyet Sonrası Avrasya, 2006’da yüzde 37 olan güvenlik hissi oranını 2024’te yüzde 71’e çıkararak bu alanda en çarpıcı ilerlemeyi kaydeden bölge olarak öne çıkıyor.
En güvenli ve en güvensiz ülkeler
2024 verilerine göre, insanların kendilerini en güvende hissettiği ülke yüzde 98’lik oranla Singapur oldu. Singapur, bu alandaki istikrarlı performansıyla son 12 yıldır Gallup sıralamasında zirvedeki yerini koruyor. En güvenli ilk 10 ülke arasında Tacikistan (yüzde 95) , Çin (yüzde 94) , Umman (yüzde 94) ve Suudi Arabistan (yüzde 93) gibi ülkeler de yer alıyor. Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) üyelerinden beş ülkenin (Suudi Arabistan, Umman, Kuveyt, Bahreyn ve BAE) ilk 10’da yer alması, bu bölgedeki merkezi yönetim, kamu düzeni ve kentsel güvenliğe yapılan yatırımların bir sonucu olarak yorumlanıyor.
Diğer yanda, gece yalnız yürürken kendini güvende hissetme oranının en düşük olduğu ülke yüzde 33 ile Güney Afrika oldu. Lesotho (yüzde 34) ve Botsvana (yüzde 34) gibi komşu ülkeler de benzer şekilde düşük oranlara sahip. Rapor, bu ülkelerin jeopolitik bir çatışma içinde olmamalarına rağmen şiddet suçları, eşitsizlik ve yönetişim sorunları gibi iç koşulların kamu güvenliğini nasıl aşındırdığını gösterdiğini vurguluyor. En güvensiz olarak sıralanan ülkelerin neredeyse tamamı Sahraaltı Afrika veya Latin Amerika ve Karayipler’de yer alıyor.
Güvenlik algısındaki küresel cinsiyet uçurumu
Rapordaki en endişe verici bulgulardan biri, güvenlik algısındaki küresel cinsiyet eşitsizliğinin devam etmesi.. 2024’te kadınların yüzde 32’si kendini güvende hissetmediğini belirtirken, bu oran erkeklerde yüzde 21 olarak ölçüldü. Kendini güvende hissettiğini belirten katılımcıların cinsiyet dağılımında da benzer bir tablo söz konusu: Erkekler yüzde 78 oranında güvende hissettiklerini belirtirken, kadınlarda bu oran 11 puanlık bir farklı yüzde 67 olarak kaydediliyor. Bu fark, 144 ülkenin 104’ünde en az 10 puan olarak gözlemleniyor ve sorunun ne kadar köklü olduğunu ortaya koyuyor.
İlginç bir şekilde, en büyük cinsiyet eşitsizliklerinin görüldüğü 10 ülkenin neredeyse tamamı yüksek gelirli ekonomiler olarak listeleniyor. Örneğin Malezya’da kadınlar (yüzde 36) ve erkekler (yüzde 79) arasında 43 puanlık bir fark bulunurken, bu fark Yeni Zelanda’da 35, İtalya’da ise 32 puan. ABD’de kadınların yüzde 58’i kendini güvende hissederken, erkeklerde bu oran sonuçlara yüzde 84 olarak yansıyor ve 26 puanlık bir fark anlamına geliyor.
Türkiye’nin güvenlik karnesi
Gallup’un raporunda Türkiye ile ilgili veriler de yer alıyor. Rapora göre, Türkiye’deki katılımcıların yüzde 52’si gece yaşadığı bölgede yalnız yürürken kendini güvende hissettiğini belirtiyor. Bu oran, Türkiye’yi 144 ülke arasında güvenlik algısı açısından alt sıralarda konumlandırıyor.
Raporun bir diğer önemli bileşeni olan “Hukuk ve Düzen Endeksi”nde ise Türkiye 100 üzerinden 79 puan aldı. Bu endeks; emniyet kuvvetlerine duyulan güven, son bir yılda hırsızlık ve saldırıya maruz kalma deneyimleri ve gece yalnız yürürken güvende hissetme olmak üzere dört sorunun yanıtlarına dayanarak oluşturuyor. Türkiye’nin 79 puanlık skoru, dünya genelindeki 83 puanlık ortalamanın altında kalıyor.
Sonuç olarak, Gallup 2025 Küresel Güvenlik Raporu, küresel ölçekte artan bir iyimserliğe işaret etse de, güvenlik kazanımlarının ne kadar kırılgan ve eşitsiz dağıldığını da gözler önüne seriyor. Özellikle kadınların güvenliği ve bölgesel farklılıklar, politika yapıcılar için öncelikli alanlar olmaya devam ediyor.
Buna da göz atın: IPSOS: “Dünya Neyi Dert Ediyor? – Nisan 2025”



