ABD Hazine Bakanlığı, Kongre üyelerine ilettiği mektupta hackerların Hazine Bakanlığı’na ait iş istasyonlarına sızdığını bildirdi. Hazine Yönetimden Sorumlu Yardımcı Sekreteri Aditi Hardikar, mektubunda, olayın Çin devlet destekli bir hacker organizasyonu tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti.
Hazine sözcüsü ise yaptığı açıklamada, güvenliği ihlal edilen hizmetin çevrimdışı hale getirildiğini ve yetkililerin emniyet birimleri ile Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenlik Ajansı (CISA) ile iş birliği yaptığını söyledi. Ayrıca, hackerların hazine sistemlerine veya bilgilerine erişmeye devam ettiğine dair bir kanıt bulunmadığını belirtti.
Hazine yetkililerinin gelecek hafta Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi çalışanlarına yönelik kapalı bir bilgilendirme yapmayı planladığı açıklandı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Salı günü düzenlenen bir basın toplantısında bu suçlamaların herhangi bir delile dayanmadığını belirterek, olayda Çin’in rolü olduğu iddialarını reddetti. Ning, Çin’in siber saldırıların karşısında yer aldığını vurguladı ve siyasi amaçlarla Çin’in suçlandığını söyledi.
ABD’de yeni dönem
Çin ve ABD arasındaki gerilim hacker kriziyle devam ederken Kasım ayında gerçekleştirilen seçimlerin ardından 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Donald Trump, 2016-2020 yılları arasında yürüttüğü ilk döneminde Çin karşıtı politikalarıyla dikkat çekmişti.
“Ticaret Savaşı” olarak adlandırılan bu dönemde, ABD hükümeti Çin menşeli ürün ve hizmetlere kısıtlamalar getirirken, Biden yönetimi de Trump döneminden kalan yüksek gümrük vergisi uygulamalarını büyük ölçüde devam ettirdi. ABD ve Çin arasındaki gerilim elektrikli araçların başı çektiği pek çok sektörde devam ederken, ikinci Trump döneminde Çin’in pazar erişimini kısıtlayacak yeni adımlar atılması bekleniyor.
ABD’de popüler sosyal medya uygulaması Tiktok’un yasaklanması gündemdeyken, Aralık içerisinde Çin tarafı da drone üretiminde kritik parçaların ABD’ye satışını kısıtladı ve teknoloji devi NVIDIA hakkında anti-tröst yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle soruşturma başlattı.
Ne anlama geliyor ve ne beklemeliyiz?
Bu olay, ABD ve Çin arasındaki derinleşen dijital ve ekonomik çatışmanın bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Siber saldırılar, yalnızca teknolojik bir tehdit değil, aynı zamanda uluslararası politik dengeleri değiştirebilecek bir güç unsuru haline gelmiş durumda. ABD’nin bu saldırıya verdiği tepki, hem iç güvenliği güçlendirme çabalarını hem de Çin ile olan stratejik rekabetin giderek daha karmaşık bir hale geldiğini ortaya koyuyor.
İkinci Trump dönemiyle birlikte ABD’nin Çin’e karşı daha sert bir politika izlemesi bekleniyor. Siber güvenlik alanında alınacak yeni önlemler ve yaptırımlar, iki ülke arasındaki tansiyonu artırabilir. Bu yaşananın sadece sonuncusu olduğu olaylar silsilesi ışığında, teknoloji sektöründen ticarete kadar geniş bir alanda karşılıklı hamleler görmeye devam etmemiz muhtemel görünüyor. İki ülke arasındaki gelişmeler, küresel iş dünyasını ve teknoloji piyasalarını etkileyen daha geniş bir dinamiğin parçası olmaya devam edecek.
Buna da göz atın: TikTok ABD’de yasaklanıyor mu?