TikTok, bir kez daha regülatif fırtınanın göbeğinde… Ancak bu sefer konu dans videoları, reşit olmayan kullanıcılar veya ABD kaynaklı değil. İrlanda Veri Koruma Komisyonu (DPC), TikTok’un ana şirketi ByteDance’a 530 milyon Euro para cezası kesmeye hazırlanıyor. Gerekçe ise Avrupalı kullanıcıların verilerinin Çin’e yasa dışı aktarılması. Bu karar, yalnızca TikTok’u değil, küresel veri politikalarını da derinden etkileyebilir.
AB’nin üçüncü büyük GDPR cezası
Bu ceza, AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) kapsamında şimdiye kadar kesilen üçüncü en büyük para cezası olarak kayıtlara geçti. Uzun süren bir soruşturmanın ardından, ByteDance’ın Çin’deki mühendislerin AB vatandaşlarına ait verilere erişmesine izin vererek AB kurallarını ihlal ettiği tespit edildi. Bloomberg’in aktardığına göre, karar aynı zamanda TikTok’un belirli bir süre içinde bu veri transferlerini durdurmasını emredecek.
İrlanda DPC, merkezlerini Dublin’de konumlandıran büyük teknoloji şirketlerinin AB operasyonlarını denetleme yetkisine sahip olduğu için, Avrupa’da yazılı olmayan veri koruma otoritesi haline geldi. Daha önce de Amazon’a 746 milyon Euro ve Meta’ya 1,2 milyar Euro gibi rekor cezalar kesmişti.
TikTok’a ABD’den de büyük baskı var
Bu karar, TikTok’un Atlantik’in öteki yakasında da zor günler geçirdiği bir döneme denk geliyor. ABD hükümeti, ByteDance’a Amerikan operasyonlarını satması için 1 Haziran’a kadar süre verdi, aksi takdirde ülke çapında yasaklanma riskiyle karşı karşıya kalacak. Amazon ve AppLovin gibi şirketlerin TikTok’u satın alma girişimleri, platformun ne kadar politikleştiğine dair de önemli bir fikir veriyor.
Küresel veri ekonomisinde parçalanma
Ancak asıl önemli gelişme, TikTok’un ötesinde yatıyor: Küresel veri ekonomisinin giderek parçalanması...
Financial Times’ın haberine göre Uluslararası Gizlilik Profesyonelleri Birliği (IAPP) Araştırma Direktörü Joe Jones, bu kararın küresel veri akışlarının düzenlenmesinde bir dönüm noktası olduğunu söylüyor:
Serbest veri transferinin altın çağı geride kaldı. Düzenleyici, jeopolitik ve endüstriyel gelişmeler, dünyayı veri paylaşımı açısından ‘yeşil liste’, ‘kırmızı liste’ ve ‘güvenlik duvarlı’ bloklara ayırıyor. Bu da uluslararası veri transferlerini hem şirketler hem de politika yapıcılar için daha karmaşık hale getiriyor.
Jones’a göre, artık denetimler yalnızca Brüksel, Londra ve Washington üçgeniyle sınırlı değil: Çin, Hindistan ve Brezilya gibi daha geniş ve karmaşık yargı bölgelerine yönelik veri akışları da giderek daha fazla mercek altında.
DPC’nin kararı kesinleşmiş değil; TikTok’un itiraz etmesi ve temyize gitmesi bekleniyor. Ancak bu gelişme, bir zamanlar serbestçe işleyen veri transferi dünyasının politika, güvenlik ve gizlilik etkenleriyle yeniden şekillendiğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Peki, sonuç ne? Artık uluslararası veri akışları bir arka plan meselesi değil; stratejik öncelik haline geldi.
Buna da göz atın: TikTok’un ABD’deki geleceği: Trump’tan geçici kurtarma hamlesi