EY – Parthenon’un 2025 tarihli raporu “Private equity’s hidden value creation opportunity: the balance sheet” (Özel sermayenin gili değer yaratma alanı: Bilanço), özel sermaye fonlarının portföy şirketlerinde nasıl gizli nakit akışı yaratabileceğini mercek altına alıyor. Rapora göre, bilançolarda sıkışıp kalan nakdin serbest bırakılması, yalnızca kısa vadeli likidite sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda uzun vadeli değer yaratımının da kritik bir parçası haline geliyor.
Yöneticiler likidite yönetimini öncelikli görüyor
EY araştırmasına göre özel sermaye yöneticilerinin (GP) yüzde 70’i likidite ve işletme sermayesi yönetimini en önemli değer yaratma fırsatlarından biri olarak tanımlıyor. Buna rağmen birçok fon, rekabet eden öncelikler ve sınırlı kaynaklar nedeniyle bu potansiyeli tam olarak hayata geçiremiyor. EY – Parthenon’un saha deneyimleri, yalnızca 2-4 haftalık operasyonel analizlerle portföy şirketlerinde gelirlerin yüzde 5’ine kadar sıkışmış nakdin 6-9 ay içinde açığa çıkarılabileceğini ortaya koyuyor.
Artan işlem hacmi, işletme sermayesini öne çıkarıyor
EY-Parthenon Deal Barometer verilerine göre, 2025’te ABD’de özel sermaye işlem hacminin artması bekleniyor. Bu durum, satın alma sürecinden çıkış hazırlıklarına kadar her aşamada işletme sermayesini optimize etmenin önemini artırıyor. Rapor, özellikle satın alma öncesi yapılacak detaylı nakit analizlerinin ve ilk 100 gün planlarının, riskleri azaltmanın yanı sıra serbest nakit akışı yaratmada kritik rol oynadığını vurguluyor.
Somut kazançlar: Örnek vaka analizleri
- Kimya sektörü: Bir şirket, alacak yönetimini iyileştirerek 40-70 milyon dolar arası nakit kazancı kısa sürede serbest bıraktı.
- Sağlık sektörü: Stok ve tedarikçi ödeme süreçlerinde yapılan iyileştirmeler sayesinde 85 milyon dolarlık gelişim sağlandı, ilk 90 günde 25 milyon dolar nakit açığa çıktı.
- Teknoloji sektörü: Alacak ve borç yönetiminde yapılan dönüşümler, 80 milyon doların üzerinde nakit iyileştirmesi ve kayda değer P&L (Kar&Zarar) tasarrufu sağladı.
Teknolojinin rolü
Rapor, yapay zeka ve gelişmiş veri analitiği gibi yeni teknolojilerin işletme sermayesi stratejilerine entegrasyonunun giderek daha düşük maliyetli hale geldiğini belirtiyor. Tahsilat süreçlerinden stok optimizasyonuna kadar dijital araçların, nakit yönetimini hızlandırarak kalıcı değer yaratımına katkı sağlayabileceği ifade ediliyor.
Çıkış hazırlıkları ve uzun vadeli değer
Fonlar, yatırımlarını elden çıkarmadan önce 12-18 ay öncesinden bilanço optimizasyonu stratejilerine odaklandığında, hem serbest nakit akışında hem de değerlemede anlamlı artışlar elde edebiliyor. EY – Parthenon, bu noktada yapılacak son iyileştirmelerin şirketlerin satış fiyatlarını doğrudan yukarı çekebileceğini vurguluyor.
Ne anlama geliyor?
Özel sermaye fonları için bilanço artık yalnızca bir muhasebe tablosu değil, doğrudan değer yaratımının merkezinde yer alıyor. Özellikle artan işlem hacmi ve daha uzun elde tutma süreleri, şirketlerin nakit akışını stratejik bir kaldıraç olarak kullanmasını zorunlu kılıyor. Teknoloji destekli işletme sermayesi programlarıyla sıkışmış nakdi serbest bırakmak, yalnızca kısa vadeli likidite değil, uzun vadeli hissedar getirisi ve kurumsal değer artışı sağlıyor.
Buna da göz atın: Google’dan yeni gizlilik odaklı LLM: VaultGemma