Yeni bir işe başvurmayı mı düşünüyorsunuz? CV’nizi ilk inceleyen bir insan olmayabilir… Özellikle yüzlerce ya da binlerce başvuru alan ilanlarda, şirketler adayları insan kaynakları yetkililerine ulaşmadan önce filtrelemek için yapay zeka sistemlerine yöneliyor. İş arayanlara yönelik bir kaynak olan Resume Genius’un verilerine göre, işe alım yöneticilerinin yüzde 48’i başvuruları elemek için yapay zeka kullanıyor. İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği’ne (Society for Human Resources Management) göre ise yapay zeka destekli işe alım sektörü, 2023 ile 2030 arasında yıllık yüzde 6,1 bileşik büyüme oranı gösterecek. Peki, halihazırda zorlu bir süreç olan yeti ve yeteneklerimizi işverene geçirme konusunda eklenen bu yeni filtreyi nasıl geçebiliriz?
Öncelikle iyi haber: Daha önce de başvuru takip sistemleri (applicant tracking systems – ATS) CV’leri belirli anahtar kelimelere göre tarıyordu. Ancak artık yapay, bu süreci daha da otomatikleştirerek adayları daha bütüncül bir yaklaşımla değerlendirebiliyor. Şimdi detaylara odaklanalım:
Anahtar kelimelerin ötesinde bir değerlendirme
Birçok aday, CV’sine ilanla uyumlu anahtar kelimeler eklemeye çalışır. Örneğin yazılım mühendisliği pozisyonu için Python veya C++ bilgisine yer vermek… Ancak yeni nesil yapay zkea sistemleri, artık bu kelimeler geçmese bile adayın CV’sini anlayarak yetkinlikleri tespit edebiliyor.
Aptitude Research adlı İK danışmanlık firmasının baş analisti Madeline Laurano, CNN’le paylaştığı görüşleri doğrultusunda şunları söylüyor: “Yapay zeka sağlayıcıları artık anahtar kelimelere değil, becerilere odaklanıyor. Kişinin genel profilini anlayarak becerileri çıkarıyorlar”. Bu sayede işe alım yöneticilerine en uygun adayların listesi sunuluyor ve bu adaylar sıralanabiliyor.
Resume Genius’tan kariyer uzmanı Nathan Soto’ya göre ise otomatik sistemlerin özgeçmişleri “rastgele elediği” düşüncesi yanlış. “Çoğu İK yetkilisi hala CV’lere göz atıyor,” diyen Soto, başvuru sayısının artmasıyla bu sistemlere duyulan ihtiyacın kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
Ancak bazı temel kurallar değişmiyor: Özgeçmişinizdeki becerilerin, başvurduğunuz işle uyumlu olduğundan emin olun. Karmaşık grafikler, kolonlar veya sıradışı yazı tiplerinden kaçının. Çünkü “ATS için ne kadar sıkıcı görünüyorsa, o kadar iyi” diyor Soto.
Yapay zeka destekli İK asistanları geliyor
Yapay zeka araçları sadece CV okumakla kalmıyor, işe alım süreçlerini de sadeleştiriyor. Örneğin geçen yıl, İK yazılım sağlayıcısı Workday, yapay zeka işe alım aracı geliştiricisi HiredScore’u satın aldı. İş arama platformu Indeed ise aday bulup mesaj taslağı hazırlayabilen Smart Sourcing adlı aracını devreye soktu.
LinkedIn ise “Hiring Assistant” adını verdiği bir yapay zeka aracıyla bir adım ileri gitti. Bu asistan, işe alım yöneticisinin aradığı aday profilini öğrendikten sonra hem başvurulardan hem de ağdaki profillerden en uygun kişileri listeliyor. Gerekirse bir çalışan örnek gösterilerek benzer adaylar aranabiliyor. Hatta bu asistan, mesai saatleri dışında adaylarla sohbet edebiliyor. Ama sistem adayı, bir botla konuştuğuna dair bilgilendiriyor.
LinkedIn aynı zamanda iş arayanlar için de işleri kolaylaştırmayı hedefliyor. Şu anda test edilen yeni bir özellik sayesinde kullanıcılar, “Uzaya gitme misyonunda çalışabileceğim bir iş bul” gibi doğal dilde aramalar yapabiliyor. Bu da iş fırsatlarını daha geniş bir yelpazede keşfetmeyi sağlıyor.
Bunun yanı sıra “Job Match” özelliği, adaylara deneyimlerinin pozisyonla ne kadar örtüştüğünü göstererek, kitlesel başvuru yerine daha isabetli başvurular yapmalarına yardımcı oluyor.
Yapay zeka her şeye kadir mi?
Yapay zeka ne kadar gelişmiş olursa olsun, hala önyargılara açık. Öyle ki Washington Üniversitesi’nin araştırmasına göre, yapay zeka ilk yaygın kullanıma başlandığından beri önemli bir sorun olarak ortaya getirilen etnik köken merkezli önyargıları, devam ediyor. Bu doğrultuda bazı büyük dil modelleri, beyaz bireylerin isimleriyle ilişkilendirilen CV’lere, siyahi bireylerin isimleriyle ilişkilendirilmiş olanlardan daha fazla öncelik veriyor.
Ayrıca yapay zeka zaman zaman yanlış bilgiler de üretebiliyor (bu duruma “halüsinasyon” deniyor) ve bu da bir adayın yanlış anlaşılmasına neden olabiliyor. Bu yüzden adayların verilerinin yapay zeka tarafından işlenmesine onay vermesi de kritik bir nokta.
İşe alım süreçlerinin tamamının yapay zekaya teslim edilmesine henüz var gibi gözüküyor. CV’lere bütüncül ve bağlamı doğrultusunda detaylı bakabilmesine rağmen insan besleyicilerinden edindiği önyargıların varlığı gibi etmenler, kat edilecek yol olduğuna işaret ediyor. Ancak tüm bunlara rağmen sistematikleştirilmiş bir otomasyon aracı olarak yapay zeka, işe alım uygulamalarını demokratikleştirebilir. Bugün, nihai kararın insan tarafından verilmesi anlamlı olmaya devam ediyor. Bu görüşün değişip değişmeyeceğini izleyip, hep birlikte göreceğiz.
Buna da göz atın: İzleyiciyi kaçıran değil, çağıran reklamların dönemi