28 Nisan 2025’te Kanada’da yapılan erken federal seçimlerin galibi, Mark Carney liderliğindeki Liberal Parti oldu. Parti, 343 sandalyeli parlamentoda 169 sandalye kazanarak birinci sıraya yerleşti. Ancak bu sayı, hükümeti tek başına kurmak için gereken 172 sandalyenin altında kaldığı için Liberal Parti’nin bir koalisyon ortağı araması gerekecek.
Seçim sonuçları, Kanada’da ABD Başkanı Donald Trump’ın agresif ticaret politikaları ve Kanada’nın egemenliğine yönelik tehditleri karşısında oluşan ulusal bir tepkinin yansıması olarak değerlendirilirken, aynı zamanda son Liberal azınlık hükümetinin ortağı olan Yeni Demokrat Parti’nin (NDP) bu seçimden ağır bir yenilgi alarak sadece 7 sandalyede kalması, Liberal Parti’nin yeniden seçilmesinde ayrı bir etken olarak görülüyor.
Sadece 34 gün süren seçim kampanyasıyla tarihin en hızlı seçim süreçlerinden birini geçiren Kanada için oy sayımı aynı hızda olmadı. Seçim sırasında birçok bölgede adaylar arasındaki fark yüzde 1’in altında kalırken, bazı sandıkların yeniden sayılması gündemde. Liberal Parti’nin Parlamento’daki çoğunluğu sadece 3 sandalye ile kaybetmesi ülkede gözleri tekrar sayım sürecine çevirdi.
Muhalefet liderleri bölgelerinde kaybetti
Seçimlerde dikkat çeken bir diğer gelişme, Muhafazakâr Parti lideri Pierre Poilievre ve Yeni Demokrat Parti (NDP) lideri Jagmeet Singh’in kendi seçim bölgelerinde kaybetmeleri oldu. Poilievre, Ontario’daki Carleton bölgesinde Liberal aday Bruce Fanjoy’a karşı mağlup oldu. Singh ise Burnaby Central’daki koltuğunu kaybetmesiyle parti liderliğinden istifa etti.
Bu sonuçlar, Kanada siyasetinde önemli bir değişimin habercisi olarak görülüyor. Özellikle, NDP’nin oy oranındaki düşüşü, seçim sonucunda resmi parti statüsünü kaybetmesi ve Jagmeet Singh’in istifası ile Muhafazakâr Parti’nin parlamentodaki sandalye sayısını artırmasına rağmen Pierre Poilievre’in kendi seçim bölgesinde kaybederek parlamentoya girememesi, her iki parti için de büyük değişimlerin işareti olarak yorumlanıyor.
Trump’ın gölgesinde bir seçim
Seçim kampanyası boyunca, Kanada-ABD ilişkileri belirleyici bir tema oldu. Donald Trump’ın uyguladığı yeni ticaret tarifeleri, Kanada’da ekonomik belirsizlik yaratmış ve özellikle tarım, enerji ve otomotiv sektörlerinde endişeleri artırmıştı. Carney’nin, Trump’a karşı daha dirayetli bir duruş sergileyeceği mesajı, özellikle Quebec eyaletinde ve sınır bölgelerinde Liberal Parti’nin desteğini artırdı.
Kanada Başbakanı Mark Carney, salı sabahı erken saatlerde yaptığı zafer konuşmasında seçimleri kazandığını ilan ederken, ABD’ye “asla” boyun eğmeyeceklerini vurguladı.
“Ben aylardır uyarıyorum: Amerika topraklarımızı, kaynaklarımızı, suyumuzu, ülkemizi istiyor. Ama bunlar boş tehditler değil. Başkan Trump, bizi zayıflatarak Amerika’nın bizi sahiplenmesini sağlamaya çalışıyor, bu asla, ama asla olmayacak.” diyen Carney, daha ocak başında hükümeti kaybetmesine kesin gözüyle bakılan Liberal Parti’nin zaferini kutladı.
Seçim zaferi ve yeni hükümet
Carney, Liberal Parti’nin lideri olarak seçilene dek Muhafazakâr Parti’nin iktidara gelmesine kesin gözüyle bakılırken, tarihte eşine ender rastlanan bir geri dönüşe imza attı. Aralık 2024’te yüzde 16 civarlarında görülen Liberal Parti desteği, sadece 4 ay içinde 28 puan artarak, oyların yüzde yüzde 44’üne yakın bir kısmını aldı.
Carney’nin seçim kampanyasında öne çıkan konular arasında konut krizine çözüm, orta sınıfın yeniden güçlendirilmesi ve ABD ile ilişkilerde daha dengeli bir diplomasi yer aldı. Mark Carney, karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik somut hedefler ve yeni “Yeşil Altyapı Programı” vaatleri ile çevreci seçmenden büyük destek aldı. Muhafazakâr Parti liderinin Donald Trump’a olan yakınlığı, Kanada’da insanların Muhafazakâr Parti’yi Amerika’daki Cumhuriyetçi Parti ile benzer görmeleri ve partinin çevre politikalarına yönelik şüpheciliği ise bazı bölgelerde oy kaybına yol açtı ve 2022’den beri arkasına aldığı rüzgarı kaybetmesine neden oldu.
Tarihte, Kanada ve İngiltere merkez bankalarında eş zamanlı başkanlık yapan tek kişi olarak küresel ekonomik sistemin önemli aktörlerinden biri haline gelen Carney, şimdi bu uzmanlığını ülkesinin iç politikasına taşıyor. 2025 Kanada federal seçim sonuçları, sadece hükümetin şekillenmesi açısından değil, aynı zamanda ülkenin siyasi geleceği açısından da önemli bir dönüm noktası teşkil ediyor. Mark Carney’nin liderliğindeki Liberal Parti, ABD ile ilişkilerde daha bağımsız bir çizgi izlemeye devam edeceğini açıkça ilan etti. Ancak, hükümetin kurulması için gerekli olan koalisyon anlaşmaları, Carney’nin liderliğinde yeni bir siyasi iş birliği sürecinin kapılarını aralayacak.
Genç seçmenlerin ve çevre dostu politikaların yükselen etkisi, gelecekteki seçimlerde bu eğilimlerin daha da güçleneceğinin habercisi. Kanada, ulusal birliğini ve bağımsızlığını savunarak, küresel arenada daha kararlı bir duruş sergilemeye devam edeceğe benziyor. Ancak, koalisyon hükümetlerinin istikrarı ve önümüzdeki günlerde tekrardan gündeme gelecek olan tarifeler, barınma krizi ve enflasyon gibi konular, ülkenin bu yeni dönemdeki yol haritasını belirleyecek.
Kemal Umur Sabur’un kaleme aldığı Mark Carney: Büyük Beyaz Kuzey’in 24. Başbakanı adlı makaleye de göz atın.