ABD Başkanı Donald Trump’ın Kanada, Çin ve Meksika’ya tarifeler uygulama karan alması, dünya genelinde olası bir küresel ticaret savaşına dair endişeleri artırdı. Avrupa Birliği (AB) ise bu gelişmeleri yakından takip ediyor; zira Trump, daha önceden AB’ye de tarifeler getirme niyetinde olduğunun sinyalini vermişti.
AB: “Karardan üzüntü duyuyoruz.”
İsmini belirtmeyen Avrupa Komisyonu sözcüsü, Euronews’a verdiği demeçte AB’nin Trump’ın kararlarından üzüntü duyduğunu ve ABD ile ticaret ve yatırım ilişkilerinin en çok önemsedikleri ilişkilerden olduğunu belirtti.
Avrupa Komisyonu daha önce yaptığı bir açıklamada, “Genelleştirilmiş tarife önlemleri işletme maliyetlerini artırır, çalışanlara ve tüketicilere zarar verir. Vergiler, gereksiz ekonomik aksaklıklara neden olur ve enflasyonu tetikler. Bunlar tüm taraflar için zararlıdır” ifadelerine yer vermişti.
AB sözcüsü, açık pazarların ve uluslararası ticaret kurallarına saygı gösterilmesinin “güçlü ve sürdürülebilir ekonomik büyümeye temel teşkil ettiğini” belirtti.
“AB, düşük tarifelerin güçlü ve kurallara dayalı bir ticaret sisteminde büyümeyi ve ekonomik istikrarı teşvik ettiğine inanıyor. Ancak AB, herhangi bir ticaret ortağının AB mallarına haksız ya da keyfi bir şekilde tarife getirmesi durumunda sert bir yanıt verecektir” diye ekledi.
AB liderlerinden tarifelere karşı çıkan açıklamalar
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, “Küresel mal ve hammadde ticareti, hepimize refah getiren büyük bir başarı hikayesidir. Bu nedenle dünyayı gümrük duvarlarıyla bölmemek önemlidir” dedi.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de Scholz’un sözlerine katılarak, “Tarife savaşı kimse için iyi değildir… Şirketlerimizi korumak için fikirlerimiz ve stratejilerimiz var. İtalya, Washington ile diyalogda AB’nin en iyi temsilcisi olacaktır” dedi.
Fransa Sanayi Bakanı Marc Ferracci ise AB’nin, kendisine tarife uygulanması durumunda “sert” bir yanıt vermesi gerektiğini belirtti. “Yanıt, ABD ekonomisine etki edebilecek ürünlere odaklanmalı ve ‘sert’ olmalıdır ki, müzakerelerde güvenilir bir tehdit oluştursun” dedi. Ayrıca AB’nin “Buy Europe” (Avrupa’dan Satın Al) yasasını çıkarması gerektiğini öne sürdü.
Polonya Başbakanı Donald Tusk ise X’te paylaştığı bir videoda, “Endişelenmek için sebep var ama korkmak için değil” ifadelerini kullandı.
Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ise Washington’un tarifeler uygulaması durumunda AB’nin çıkarlarını savunmaya hazır olduğunu belirtti.
“ABD kendi çıkarlarını savunacak ve Avrupa da kendi çıkarlarını koruyacak. Bu, uluslararası ilişkilerin bir parçasıdır. Sorunları önceden dramatize etmeye gerek yok. Bunlar, çözülmesi gereken sorunlar olarak değerlendirilmelidir” dedi.
AB ve ABD arasında gergin bekleyiş
Bu gelişmeler, ABD ile AB arasındaki ticaret ilişkilerinin hassas bir dengede olduğunu gösteriyor. Tarife kararlarının, henüz dile getirilmemiş olmasına rağmen uygulanması durumunda, taraflar arasındaki ticaret savaşı ihtimali artabilir. AB liderlerinin bir yandan diyaloğu sürdürmeye çalışırken, diğer yandan olası misilleme adımlarını değerlendirmesi, durumun yönünün belirsizliğine bir kanıt olarak yorumlanabilecekken olası bir vergilendirme sürecinde yaşanabilecek karmaşaya dair de bir öngörü sunuyor…
Buna da göz atın: Küresel finans sisteminde parçalanma: Entegrasyon ve iş birliğine çağrı