Ödeme ekosistemi ve alışkanlıkları son teknoloji, yükselen beklentiler ve yeni sistemlerin hızlı yayılımıyla dönüşüm geçiriyor. Mastercard, Signals serisinin son raporunda ödeme ekosisteminin geleceğinin, motor sporlarının yüksek hızlı ve yüksek riskli dünyasında olduğu gibi; çeviklik, hassasiyet ve öngörü gerektirdiğini belirtiyor. Signals raporunda vurgulanan ve 2030 yılına kadar ödeme ekosistemini şekillendirecek eğilimlere yakından bakalım.
Güncel ödeme ekosistemi ve alışkanlıkları
Günümüzde ödeme manzarası her zamankinden daha dinamik. Tüketiciler, işletmeler ve hükümetler, çok sayıda kanal ve sistem üzerinden hızlı, güvenli ve verimli işlemler bekliyor. Bunlar şu maddeleri içeriyor:
1. Hesaptan hesaba (Account to Account – A2A) ödemeler
A2A ödemeleri, iki banka hesabı arasında doğrudan fon transferini ifade eder ve genellikle gerçek zamanlı ödeme sistemleri ile ACH (national automated clearing house) ağlarını kullanır. İşletmeler ve tüketiciler, API’ler (Application Programming Interface) ve açık bankacılık sayesinde, fintech uygulamaları ve platformları aracılığıyla giderek daha fazla A2A ödemelerinden yararlanıyor.
2. Gerçek zamanlı ödemeler (Realtime Payments – RTP)
RTP sistemleri hızla yaygınlaşıyor; 2024 itibarıyla 80’den fazla gerçek zamanlı ödeme sistemi faaliyetini sürdürüyor. 2023’te 266 milyar olan küresel işlem hacminin 2028’de 575 milyara çıkması bekleniyor; bu da RTP’nin A2A akışları için bir omurga görevi gördüğünü ortaya koyuyor.
3. Alternatif ödeme yöntemleri (Alternative Payment Methods – APM)
APM, geleneksel kredi ve banka kartlarının dışında kalan tüm ödeme yöntemlerini ifade eder. Apple Pay, Google Pay, Paytm ve WeChat gibi mobil cüzdanların yanı sıra Klarna, Affirm ve Afterpay gibi “sonra öde” sağlayıcıları ve dijital para birimleri bu kategoridedir.
4. Dijital para birimleri
Merkez bankası dijital para birimleri de dahil olmak üzere dijital para birimleri, A2A çerçevelerine programlanabilirlik ve izlenebilirlik ekliyor. Nijerya ve Çin gibi ülkeler kullanımlarını ilerletirken, diğer yerlerde benimsenme büyük ölçüde deneysel aşamada kalıyor.
5. Dijital kamu alt yapısı
Hindistan’ın UPI’si ve Brezilya’nın Pix’i gibi platformlar, merkezi ve hükümet destekli sistemlerin A2A ödemelerini nasıl ölçeklendirebileceğini gösteriyor. Bu sistemler bireylerin, işletmelerin ve kurumların dijital ödemelere erişimini genişletmek için gerekli alt yapıyı sağlayarak kamu yararına hizmet ediyor.
Güvenlik Riskleri
Ödeme seçenekleri genişledikçe, güvenlik açıkları da artıyor. ABD’de yetkili “push” dolandırıcılığı kayıplarının, 2022’de 2 milyar doların altındayken 2027’de 3 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor. Brezilya’da, ülkenin Pix hızlı ödeme ağının tanıtılmasının hemen ardından dolandırıcılık vakalarında artış yaşandı. Başka yerlerde, işletmelerin yaklaşık üçte ikisi APM’ler etrafındaki dolandırıcılığı yönetmede artan zorluklar yaşadıklarını belirtti.
Farklı ödeme sistemlerinin kesişim noktaları — örneğin itibari para ve kripto para birimleri arasındaki köprüler — genellikle ekosistemdeki zayıf halkalar olmaya devam ediyor.
Yarının ödeme ekosistemi, ödeme şeması, kanal veya yargı alanı ne olursa olsun aynı güvenlik, güvence ve kolaylık seviyesini sunmalıdır. Bu, endüstrimiz için hem bir zorluk hem de bir fırsattır.
Peter Reynolds / EVP, Gerçek Zamanlı Ödemeler, Mastercard
Olası Gelecekler: Yeniliği teşvik etmek
Açık bankacılık düzenlemeleri, RTP sistemleri ve CBDC’ler, finansal kapsayıcılık ve dijital dayanıklılığa yönelik daha büyük bir geçişin başlangıcı… Hükümetler ve özel sektör, dijital kimlik ve veri paylaşım platformları gibi ortaya çıkan dijital alt yapıların güvenliği artırırken yeniliği de teşvik etmesini sağlamak için iş birliği yapmalı. Paylaşılan teşvik modelleri, endüstri ve düzenleyici öncelikleri uyumlu hale getirmede, özel sektörün ölçeklenebilir ve birlikte çalışabilir çözümlere yatırım yapmasını teşvik etmede kilit rol oynayacaktır.
Tek işlevli kimlik uygulamalarından her alana erişime
Kimlik, güvenilir ödemelerin ve güvenli etkileşimlerin ateşleme anahtarıdır, ancak çoğu zaman kimlik doğrulama parçalı ve zahmetli kalıyor. Tüketiciler, birden fazla platformda oturum açmak, kimlik bilgilerini girmek ve kişisel verilerini açığa çıkarmak zorunda kalıyor — bu süreç, sorunsuz ve güvenli deneyimlere yönelik artan beklentilerle çelişiyor.
Biyometri, tokenizasyon ve yapay zekadaki yenilikler, kimliği evrensel bir anahtar haline getirerek anında ve sürekli erişim sağlarken kişisel verileri koruyor. Sağlık hizmetlerinden küresel seyahate kadar bu gelişmeler, sürtünmesiz ve güvenli etkileşimlerin kapısını aralıyor ve kimliğin sistemler ve sınırlar arasında nasıl yönetileceğini yeniden tasarlıyor.
Kimliğiniz, işe alım sürecinden ödemelere, kişiselleştirilmiş deneyimlere ve ödemelerin ötesinde bir dünyanın kapısını aralamaya kadar her şey olacak. Bu, bazı bölgelerde diğerlerinden daha hızlı gerçekleşecek ve çeşitli sistemleri birbirine bağlayarak sorunsuz kimlik doğrulamayı ilerletmek için gerçek yeniliği göreceğiz.
Dennis Gamiello / Mastercard Küresel Kimlik Başkanı, EVP
Olası Gelecekler: Sürekli açık kimlik doğrulama
Passkey’ler tek kullanımlık şifrelerin yerini almaya başlarken, bireyin yüz veya parmak izi taraması gibi neredeyse zahmetsiz bir eylem dışında hiçbir açık harekete ihtiyaç duymayan sürekli açık kimlik doğrulama çağına giriyoruz. Modeller giderek daha fazla, risk değerlendirmelerini kişiselleştirirken ve hassaslaştırırken güvenliği perde arkasında dinamik olarak ayarlayacak. Şifresiz kimlik doğrulama, risk tabanlı kimlik doğrulama ve pasif (sessiz) kimlik doğrulama pazarlarının önümüzdeki birkaç yıl boyunca yıllık yüzde 17 ila yüzde 23 oranında büyümesi bekleniyor. Bu büyüme, teknolojik ilerlemeler, artan güvenlik talepleri ve finans, sağlık, perakende ve iş yeri güvenliği gibi sektörlerde benimsenmenin artmasıyla destekleniyor.
Ödeme cüzdanlarından komuta merkezlerine
Dijital cüzdanlar, ödemeleri, sadakat kartlarını ve kimlik bilgilerini saklamada popülerliğini korurken, işlevsellik ve birlikte çalışabilirlik açısından sınırlı kalmaya devam ediyor. Yapay zeka destekli kişiselleştirme ve kimlik ile finansal yönetim araçlarıyla entegrasyon, cüzdanları günlük yaşam için komuta merkezlerine dönüştürüyor. 2030’a kadar dijital cüzdanlar; finans, seyahat, sağlık kayıtları, abonelikler ve nicesini yönetebilen, hem fiziksel hem de dijital dünyalara sorunsuz bir şekilde entegre olan akıllı, proaktif asistanlar haline gelecek.
Yaygınlaşan dijital cüzdanlar
Dijital cüzdan kullanıcı tabanının 2022’de 3,4 milyardan 2026’da 5,2 milyara — yani dünya nüfusunun yüzde 60’ından fazlasına — çıkması bekleniyor. Dijital cüzdanlar, 2023’te küresel e-ticaret satışlarının yarısını oluşturdu ve 2027’ye kadar yıllık yüzde 15 büyüme bekleniyor. Apple Pay ve Google Pay gibi küresel oyuncuların yanı sıra, İsveç’in en çok indirilen fintech uygulaması Swish gibi yerel uygulamalar da öne çıkan çözümler arasında yer alıyor.
Fiziksel ve dijital yakınsama
Dijital cüzdanlar, giderek daha fazla ödemelerle ilgisi olmayan bir dizi faaliyeti kolaylaştırıyor. Alipay ve WeChat gibi süper uygulamalar (superapp), ulaşımdan yemek siparişine ve sosyal ağlara kadar kapsamlı bir hizmet yelpazesi sunuyor. Bu gelişmeler, daha entegre ve kapsamlı dijital ekosistemlere yönelik küresel geçişin önemli bir parçası olarak not edilmeli.
Dijital cüzdanlar bugün her yerde; yarın insanlara çok çeşitli görevler ve etkileşimlerde yardımcı olan akıllı ve kişisel dijital ajanlar haline geleceklerini umuyoruz. Bu, önümüzdeki yıllarda yenilik için gerçek bir odak noktası olacak.
Pablo Fourez / Mastercard CDO
Olası Gelecekler: Cüzdanların komuta merkezi olması
Dijital cüzdan, dünün telefonunun bugün cebimizde taşıdığımız akıllı telefona dönüşmesine benzeyen bir yolculuğa çıkıyor. Kimlik bilgilerinin statik bir deposu olmaktan, akıllı ve proaktif bir yaşam yönetim aracı işlevi görmeye doğru ilerliyor.
Standardize edilmiş ödeme kabulünden kişiselleştirilmiş ödemeye
Milyonlarca küçük ölçekli ve ödeme hizmetlerine yatırım yapmayı tercih etmeyen şirket dijital ödeme kabul yeteneklerinden yoksun kalırken, e-ticarette müşteri tercihlerine uyumlu olmayan ödeme süreçleri sepet terklerine neden oluyor. Ödeme alışkanlıklarının yelpazesinin tamamını karşılayabilecek teknolojiyi genişletmek ve ödeme sürecini iyileştirmek, hem şirketler hem de tüketiciler için kritik öneme sahip. Tap on Phone‘dan yapay zeka destekli ödeme sistemlerine kadar yeni teknolojiler, kabulü demokratikleştirirken hiperkişiselleştirilmiş ve “ödemesiz” deneyimleri mümkün kılacak.
Mağazada, Tap on Phone gibi çözümler, herhangi bir işletmenin maliyetli POS donanımı ödemeden temassız kart veya dijital cüzdan ödemelerini kabul etmesini sağlıyor. En gelişmiş çözümler yazılım tabanlı (SoftPOS) olup herhangi bir donanım gerektirmiyor. Geleneksel POS cihazları yüksek hacimli çözümler olmaya devam etse de, 2027’de SoftPOS kullanan KOBİ’lerin sayısının 2022’ye göre beş kat artması bekleniyor.
E-ticarette Click to Pay ve passkey’ler gibi çözümler, çevrimiçi kabulü dönüştürmeye devam ediyor. Çığır açan dijital ödeme çözümlerinin yükselişine rağmen, çevrimiçi alışveriş hala zorluklar ve sürtünme noktalarıyla karşı karşıya. Öyle ki, bu yöntemlerde dolandırıcılık oranları mağazalara göre yedi kat daha yüksek. Ayrıca, Mastercard araştırmasına göre, alışveriş yapanların yaklaşık üçte ikisi hala kart bilgilerini manuel olarak giriyor ve sepetlerin yüzde 25’i ödeme sürecinin çok karmaşık veya yavaş olması nedeniyle terk ediliyor.
Kabulün üç düzlemde demokratikleştiğini göreceğiz: ekosisteme daha fazla tüccarın girmesi, daha fazla ödeme türünün kabul edilmesi ve daha fazla teknoloji ortağının dahil olması. Bu, daha kapsayıcı ve yenilikçi bir ticari ortam ve tüketiciler için daha iyi bir deneyim yaratacak.
Jennifer Marriner / Mastercard, Küresel Kabul Çözümleri, EVP
Olası Gelecekler: Herkes için analitik
Kart, dijital cüzdan ve diğer ödeme türleri aracılığıyla farklı ödeme sistemlerinin kapsamının genişlemesiyle, veri analitiği KOBİ’ler için daha anlamlı bir araç haline gelebilir. Öyle ki, küçük işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik analitik çözümler, SoftPOS paketlerinde standart özellikler haline gelerek yoğun işlem zamanları, ortalama işlem değeri, bölgesel ve mevsimsel satış eğilimleri, bireysel satış elemanı performansı ve tercih edilen ödeme yöntemleri gibi birçok başlıkta veri işliyor.
Gömülü finanstan görünmez zekaya
Kurumsal ödeme sistemleri genellikle tüketici deneyimlerinin gerisinde kalıyor; işletmeler parçalı iş akışları ve manuel süreçlerle karşı karşıya. API’ler ve yapay zeka ile desteklenen gömülü finans çözümleri, operasyonları dönüştürerek programlanabilir ödemeler, dinamik iskontolama (erken ödemeler için) ve nakit akışı tahmini gibi olanaklar sunuyor. Mastercard Signals, önümüzdeki birkaç yıl içinde ödemelerin daha akıllı ve görünmez hale geleceğini, iş akışlarına sorunsuz bir şekilde entegre olarak verimsizlikleri ortadan kaldıracağını ve iş operasyonlarını hızlandıracağını belirtiyor. Bu işlemler sonrasında elde edilen zaman ve kaynakla işletmeler, gerçek zamanlı içgörüler ve otomasyondan yararlanarak stratejik büyümeye odaklanacak.
Gömülü finansın genişletilmesi
Gömülü finans, yani finansal hizmetlerin finansal olmayan platformlara entegre edilerek verimliliği ve kullanıcı deneyimini iyileştirilmesi, en çok tüketici alanında görünürlük kazanıyor ve bireylere harcamaları, para yönetimi ve yatırımları üzerinde yeni kontrol seviyeleri sunuyor.
Ancak daha karmaşık olan B2B ödemeler alanında da gömülü çözümler geliştirilmeye devam ediyor:
- Tedarik zincirinde: Gömülü çözümler, şirketlerin tedarikçilere ödemelerini bir süreye yaymasını sağlayan B2B’nin “sonra öde” eş değerini kolaylaştırıyor. Finansal platformlara entegre edilen kredi çözümleri, tedarikçilere anında kredi sağlayarak fatura sürecini dönüştürüyor.
- Sermaye yönetiminde: Bordro yenilikleri, maaşları otomatik olarak dağıtıyor ve vergi belgeleri ile diğer muhasebe işlerini hallederken işletmelerin zaman kazanmasını sağlıyor.
Kurumsal ortama tüketici deneyimi sunuyoruz; yazılım tabanlı iş sistemleri daha çevik çözümlerle geliştirilirken ve zorlanırken B2B ödemeler bu değişimin bir sonraki dalgasını yönlendirmede ve her boyuttaki işletmeyi güçlendirmede hayati bir rol oynayacak.
Raj Seshadri / Mastercard, Ticari Ödemelerden Sorumlu Başkan
Olası Gelecekler: Daha akıllı otomasyon
Sorunsuz ödemeler kuruluşlar için temel bir beklenti haline gelirken, bir sonraki adım otomasyon ve verimlilikte yeni seviyeler sunan akıllı, gömülü ve programlanabilir ödemeler olacak.
Akıllı ve görünmez operasyonlara yönelik bu geçiş, şirketlerin çalışma şeklini önemli ölçüde etkileyecek. Küresel finans liderleriyle yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 56’sı yapay zekanın finansal süreçler üzerinde, özellikle verimlilik ve risk açısından, “devrimsel” bir etkisi olacağını belirtti.
Reaktif dolandırıcılık tespitinden proaktif savunmaya
Ödeme sistemleri, insan hatası ve sistem açıklarını sömüren sofistike siber suçluların giderek daha fazla hedefi haline geliyor. Yapay zeka destekli araçlar, dolandırıcılığı gerçek zamanlı olarak tespit ediyor. Uyarlanabilir zeka, tehdit paylaşımı ve öğrenme, reaktif yerine öngörülebilir savunmaları mümkün kılacak. Mastercard Signals, on yıl içerisinde ödemeler, tehditleri ortaya çıkmadan önce tahmin eden ve etkisiz hale getiren sürekli, uyarlanabilir, kendini iyileştiren güvenlik sistemleriyle donatılacağını öngörüyor. Bu sayede siber güvenlik, rekabette de fark yaratan bir unsur haline gelecek.
Siber suç: 14 trilyon dolarlık bir endüstri
Siber suçlar bir ülke olsaydı ve edindikleri meblağ GSYİH ile ölçülseydi, yalnızca ABD ve Çin ekonomileri daha büyük olurdu. Öyle ki, bundan birkaç yıl öncesinin aksine, internette algılanmadan, gizlice hareket etmek artık sadece bir laptop ve karanlık ağa (dark web) erişim gerektiriyor. Üstelik siber suçta teknolojiye ve kaynaklara erişim arttıkça getirisi de paralel bir yükseliş izliyor; bu ölçeklenebilirlik hali, siber suçları haddinden çok daha çekici hale getiriyor.
Bu nedenle, siber suçları bir argüman ortaya koyabilmek üzere sadece bu seferlik bir sektör olarak değerlendirecek olursak, 2028’e kadar 14 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Ancak teknoloji aynı zamanda sorunun da cevabı; suç manzarasına benzeri görülmemiş bir görünürlük sağlıyor ve ödeme ağları ile işletmelere yönelik saldırıları en aza indirmek ve giderek önlemek için saniyeler içinde müdahalelere olanak tanıyor.
Aşırı bağlantılı bir dünyada yaşamak bize birçok fayda sağlıyor ancak aynı zamanda zorluklar da sunuyor. Siber suç katlanarak büyüyor, bu nedenle tüm dijital ekosistemi korumak için diğer oyuncularla birlikte çalışarak — ve doğru şekilde düzenleyerek — yenilik yapmamız gerekiyor.
Johan Gerber / Mastercard, Güvenlik Çözümleri Başkanı, EVP
Olası Gelecekler
- Küresel istikrar: 2030’a kadar siber güvenlik, kritik altyapıyı koruyan ve küresel istikrarı sürdüren toplumsal bir temel haline gelecek. Enerji şebekelerinden dijital sağlık sistemlerine, demiryolu ağlarından hava trafik kontrol operasyonlarına kadar her şey saldırı için uygun bir hedef olarak görülüyor. Küresel ekonominin temelini oluşturan ödeme sistemleri, düzenleyicilerden ulusal güvenlik kuruluşlarına ve organize suçlarla ittifak kuran düşman devletlere kadar çok sayıda tarafın artan incelemesine maruz kalacak.
- Uyarlanabilir çözümler: Gizlilik artırıcı yöntemler ve kapsamlı öğrenme gibi teknolojilerden yararlanan yeni uyarlanabilir modeller ortaya çıkıyor. Bu yaklaşımlar, çeşitli katılımcıların güvenli bir şekilde içgörü paylaşmasını sağlıyor. Örneğin, bir dolandırıcılık tespit modeli, herhangi bir bankaya yönelik saldırıdan anında öğrenerek ağın tamamını benzer tehditlere karşı gerçek zamanlı olarak koruyabilir.
- Proaktif yapay zeka: Yapay zeka, kötü niyetli faaliyetleri tespit etmekten onları öngörmeye, potansiyel sorunları belirlemeye ve direkt talimat almadan önleyici eylemde bulunmaya doğru ilerliyor. Anlık tehdit algılama, kendini iyileştiren ağlar, an zamanlı açık arama ve yok etme ile dijital ikizlerin artan kullanımı, bu ciddi problemin kökünü kazıyabilecek potansiyelde görülüyor.
Geleneksel ortaklıklardan yenilik ekosistemine
Ödeme ortaklıkları, banka-fintech modelinin ötesine geçerek internet servis sağlayıcıları, devlet kurumları ve sektörel oyuncular gibi çeşitli aktörleri kapsıyor. İş birlikçi ekosistemler, gömülü finansı entegre ederek ve çapraz platform çözümlerini etkinleştirerek hizmetlerin birlikte oluşturulmasını sağlayacak. Gizlilik artırıcı teknolojiler, güvenli veri paylaşımını mümkün kılacak ve yeniliği teşvik edecek. Mastercard Signals, 2030’a kadar entegre ekosistemler, işletmeler ve tüketiciler için düşük sürtünmeli, ölçeklenebilir ve kapsayıcı çözümlerin çok daha hedefli bir şekilde sunulacağını öngörüyor.
Yenilik ortaklıklar aracılığıyla hayat buluyor ve biz, ayrı ayrı ilerlemek yerine iş birliği yapma ve birlikte oluşturma konusunda artan bir iştah görüyoruz. Uzmanlığı birleştirerek, müşteri davranışlarını ve ihtiyaçlarını anlamak için güçlerimizi birleştirerek ve tamamlayıcı varlıkları bir araya getirerek işletmeler, etkili teknolojileri ölçeklendirebilir, erişimi genişletebilir ve karşılıklı fayda sağlayan büyümeyi kilitleyebilir.
Eimear Creaven / Mastercard, Küresel Ortaklıklar Eş Başkanı
Olası gelecekler: Yeni iş birliği modelleri
Aktörler farklı senaryolarda güç birliği yaparken temel zorluk, sınırlar ve kanalların ötesine geçen ve bu platformların her birinde tutarlı deneyimler sunan ödeme hizmetler sağlamak olacak. Mastercard, bu durumda alınabilecek aksiyonları ve kurulabilecek iş birliklerini şöyle sıralıyor:
- Platform ekosistemleri: Bankalar, fintech’ler ve teknoloji firmalarının ödemeler, kredi ve varlık yönetimi gibi uçtan uca finansal hizmetlerini birleşik bir arayüz altında sunacağı büyük ölçekli platformlar.
- Yerel iş birlikleri: Bölgesel bankalar, telekom sağlayıcıları, devlet kurumları ve fintech’ler arasındaki ortaklıklar, hizmet almayan pazarlarda yerelleştirilmiş ödeme ekosistemleri oluşturabilir.
- Açık Bankacılık 3.0: API’lerin evrensel arayüzlere dönüşerek coğrafyalar ve endüstriler arasında tutarlı entegrasyonu kolaylaştırdığı açık bankacılığın daha ileri bir aşaması.
2030’a doğru…
Ödemelerin geleceğini şekillendiren bu yedi eğilim, yenilik ve ilerleme için birbiriyle bağlantılı bir yol haritası oluşturuyor. Birlikte, üç temayla tanımlanan bir geleceğe işaret ediyorlar:
- Kimlik: Güvenli ve kişiselleştirilmiş etkileşimleri mümkün kılan sorunsuz kimlik doğrulama.
- Birlikte Çalışabilirlik: Kanallar ve sınırlar arasında sürtünmeyi ortadan kaldıran birleşik sistemler.
- Zeka: Ödemelerin her yönünü optimize eden ve güvence altına alan gelişmiş yapay zeka.
Mastercard Signals serisinden masaya yatırdığımız diğer bir konuya göz atın: GenAI teoriden pratiğe geçişini tamamlıyor