2025 itibarıyla yapay zeka, özellikle üretken yapay zeka (genAI), artık sadece bir teknoloji trendi değil; şirketlerin organizasyonel yapısını, maliyet yapısını ve iş modellerini dönüştüren bir stratejik kaldıraç haline geldi. McKinsey’nin 78 ülkeden 1.491 üst düzey yöneticiyle gerçekleştirdiği küresel araştırma “The State of AI”, organizasyonların GenAI’dan sadece kısa vadeli verimlilik değil, uzun vadeli dönüşüm hedefleri için de yararlanma yoluna girdiğini gösteriyor. Ancak bu yolculukta erken davranan, iş yapış biçimini baştan tasarlayan ve yönetişimi üst yönetim düzeyine taşıyan şirketler öne çıkıyor. Bugünkü tercihlerin ve organizasyonel cesaretin, yarının rekabet gücünü nasıl şekillendireceğini ortaya koyan raporun öne çıkan başlıklarına ışık tutuyoruz.
1. Kurumlar GenAI’yi kullanıyor, ama etki hala sınırlı
- 2025 itibarıyla, şirketlerin yüzde 78’i en az bir iş fonksiyonunda AI kullanıyor. GenAI kullanım oranı da hızla yükselerek yüzde 71’e ulaştı.
- Ancak, şirketlerin yalnızca yüzde 17’si GenAI sayesinde son 12 ayda toplam gelirlerinin en az yüzde 5’ini edindiklerini belirtiyor.
2. Etki yaratan en kritik adım: İş akışlarının yeniden tasarımı
- GenAI kullanan şirketlerin sadece yüzde 21’i iş akışlarını köklü şekilde yeniden tasarladığını söylüyor.
- Araştırmada, iş akışlarını yeniden yapılandıran şirketlerin en yüksek EBIT (Faiz ve Vergi Öncesi Kâr) artışını gördüğü belirtiliyor.
3. CEO desteği kritik: Yönetim kurulu dahil olunca sonuç alınıyor
- AI yönetişiminin şirketin CEO’su tarafından yürütüldüğü şirketlerde, GenAI’nin kârlılık üzerindeki etkisi, yapay zeka süreçlerinin başka birimler tarafından yürütülen şirketlere kıyasla daha yüksek olarak kaydediliyor. Ancak yalnızca yüzde 28 oranında CEO bu sorumluluğu üstlenmiş durumda.
- Büyük ölçekli şirketlerde (yüzde 17), AI yönetişimi daha çok yönetim kurulu veya diğer lider pozisyonlarından profesyonellerle paylaşılıyor.
4. Riskler göz ardı edilmiyor: Özellikle siber güvenlik ve IP konuları ön planda
- 2024’e göre daha fazla şirket, GenAI’la ilgili riskleri aktif olarak yönetiyor.
- Yüzde 47’si en az bir olumsuz etki yaşadığını belirtiyor.
- En çok üzerinde durulan riskler: İçerik yanlışlığı, siber güvenlik açıkları ve fikri mülkiyet ihlali.
5. GenAI maliyeti düşürüyor, ama kurumsal EBIT etkisi hala sınırlı
- GenAI kullanan iş birimlerinde maliyet düşüşü raporlayanların oranı hızla arttı:
- Örneğin tedarik zinciri ve hizmet operasyonlarında maliyet düşüşü yaşayan şirketlerin oranı örneklemin yüzde 60’ından fazlasını oluşturuyor.
- Buna rağmen, önceki maddelerde üretken yapay zekayı iş süreçlerine erkenden entegre eden şirketlerin daha yüksek EBIT kaydettiğini belirttiysek de, şirketlerin yüzde 80’inden fazlası GenAI’nin henüz kurumsal düzeyde anlamlı bir EBIT artışı sağlamadığını belirtiyor.
6. GenAI’ya yatırım yapmak yeterli değil, uygulama kasları zayıf
Raporda 12 ana “adoption & scaling” (edinme ve ölçeklendirme) pratiği tanımlanıyor. En etkili olanlar:
- Belirgin KPI (Key Performance Indicator) takibi
- Yol haritası oluşturma
- Üst düzey liderlerin aktif katılımı
Buna rağmen:
- Şirketlerin sadece yüzde 30’undan azı bu uygulamaların çoğunu hayata geçirmiş durumda.
- Büyük şirketler, KOBİ ve OBİ’lere kıyasla 2 kat daha fazla bu uygulamaları hayata geçiriyor.
7. İnsan kaynağı ve yetenek açığı devam ediyor
- AI veri bilimcilerine olan talep, tüm rollerde en yüksek seviyede: yüzde 50’si önümüzdeki yıl daha fazla veri bilimcisine ihtiyaç duyulacağını/duyacaklarını belirtiyor.
- AI uyumlu roller için işe alımda zorluk yaşandığını belirtenlerin oranı azalsa da, hala yüksek.
8. GenAI en çok nerede kullanılıyor?
GenAI’ın yoğunlaştığı başlıca iş fonksiyonları:
İş Fonksiyonu | Kullanım Oranı |
Pazarlama ve Satış | %55 |
Ürün ve Hizmet Geliştirme | %49 |
Hizmet Operasyonları | %48 |
Yazılım Mühendisliği | %45 |
Bilgi Yönetimi | %46 |
9. Bireysel kullanımda lider: C-Suite yöneticiler
- GenAI’yı düzenli kullanan C-level yöneticilerin oranı: Yüzde 53
- Mid-level (orta kademe) yöneticilerde bu oran: Yüzde 44
Geleceğe dair: Yeniden yapılanma yetenek ve cesaret gerektiriyor
McKinsey uzmanlarının ortak görüşü: Etkili gen AI uygulaması, sadece teknolojik değil organizasyonel ve kültürel bir dönüşüm gerektiriyor. Özetle: “Büyük düşünmek kazandırıyor.”
Bu veriler ışığında, önümüzdeki 2-3 yıl içinde rekabet avantajı sağlamak isteyen kurumların yapay zekayı yalnızca araç değil, dönüşümün merkezinde bir strateji olarak konumlandırması gerektiğini söylemek mümkün. Bu da sadece teknoloji ekiplerine değil, CEO ve yönetim kuruluna kadar uzanan bir sorumluluk zincirinin kurgulanması anlamına geliyor. Organizasyon çapında yeniden yapılanma, yetenek gelişimi ve güven inşası basitçe “teknik” süreçler olmaktan çıkıp, “liderlik meselelerine” dönüşüyor. Kurumlar, sınırlı ve parça parça çözümlerden uzaklaşıp, cesurca “uçtan uca” dönüşüm projelerine yöneldikçe, GenAI’ın gerçek potansiyeli açığa çıkacak… Bu dönüşümün baş aktörleri, yarının iş dünyasını bugünden şekillendirenler olacak.
Buna da göz atın: CV’nizi ilk okuyan bir insan değil, yapay zeka olabilir…