Basit bir kolye formunda tasarlanan, çeyrek dolardan biraz daha büyük bir yuvarlak cihaz… Dışarıdan bakıldığında sıradan görünen bu teknoloji ürünü, son aylarda büyük bir tartışmanın merkezinde konumlanıyor. Ancak cihazın 23 yaşındaki yaratıcısı Avi Schiffmann, yükselen tepkilere pek aldırmış görünmüyor.
Yalnızlık çağında yeni bir “dijital yakınlık” denemesi
Schiffmann’ın geliştirdiği Friend adlı kolye, kullanıcılar için bir yapay zeka refakatçisi olarak tasarlandı. Genç girişimci, kendi arkadaşlık ilişkilerinin ne kadar değerli olduğunu fark ettikten sonra, “özellikle genç erkeklerde giderek derinleşen yalnızlık krizinin” böyle bir ürünü gerekli kıldığını söylüyor.
Geçtiğimiz yıl viral olan tanıtım videosunun ardından bu yaz satışa çıkan cihaz; kullanıcının çevresini ve konuşmalarını dinleyerek, mobil bir uygulama üzerinden sohbete katılıyor ya da tavsiyelerde bulunuyor.
“Herkesin onu gerçekten destekleyen yakın bir sırdaşı olmalı,” diyor Schiffmann ve ekliyor, “Hayatımdaki en iyi ilişkileri bir şekilde şişeye doldurmak istedim.”
New York’un metro duvarlarında büyüyen tepkiler
Cihazın çıkışı ilgi gördüğü kadar tepki de çekti. Şirket, New York metrosuna 1 milyon dolar değerinde açıkhava reklamı verdi ancak birçok poster kısa sürede yırtıldı, üzerine yazılar yazıldı.
Reklamların üzerindeki tepkiler dikkat çekiciydi:
- “AI senin arkadaşın değil.”
- “Komşunla sohbet et.”
- “Bilgisayarlar ve şirketler arkadaşın olmak istemez – verilerini ve paranı ister.”
Eleştirilerin temelinde, yapay zekanın insan ilişkilerinin yerini alma ihtimali, mahremiyet endişeleri ve çevresel etkiler bulunuyor.
Bu tartışmalar; Character AI, OpenAI ve Meta gibi şirketlerin chatbotlarının kullanıcılar —özellikle çocuklar— üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili açılan davaların hemen ardından geldi.
AI dünyasında yeni eğilim: “Dijital Yakınlık“
Tüm tartışmalara rağmen teknoloji şirketleri, kullanıcıların AI ile daha sık etkileşime girmesini sağlayacak cihazlara yatırım yapmaya devam ediyor.
Common Sense Media’nın araştırmasına göre, ABD’li gençlerin yüzde 75’i şimdiden hayatında en az bir kez bir AI arkadaş uygulaması kullanmış durumda; yarısından fazlası ise her ay birkaç kez bu tür sistemlerle konuşuyor.
Schiffmann eleştirilerden kaçmıyor; graffitili reklamları sosyal medyada paylaşıyor, hatta New York’taki bir anti-Friend protestosuna dahi katılmış. Yine de AI arkadaşların geleceğin normali olacağına inanıyor:
Önümüzdeki on yılda bilgisayarlar için en etkili alan bu olacak. Zamanla önyargılar azalacak çünkü bu kadar kullanışlı bir şeyin reddedilmesi zor.
Friend nasıl çalışıyor?
Friend, klasik bir dijital asistan değil. İnternetten güncel bilgi çekmiyor; görev odaklı bir sistem olarak tasarlanmadı.
Schiffmann cihazı bir tür yanıt veren kişisel günlük olarak görüyor. Kullanıcıyı ve çevresini dinliyor, söylediklerini hatırlıyor ve destekleyici yanıtlar vermeye çalışıyor. Schiffmann, sinemaya yalnız gittiğinde filmi daha sonra Friend ile değerlendirdiğini anlatıyor.
Bu yönüyle ürün, “üretkenlik” merkezli pek çok AI cihazından ayrılıyor:
Pizza siparişinizi yüzde 5 daha hızlı vererek dünyayı değiştiremezsiniz.
Silikon Vadisi formülü: Genç kurucu, büyük iddia
Schiffmann, Harvard’ı bırakıp bir yıl sonra Friend’i kurmuş. Kendine ilham olarak ise Steve Jobs gibi teknoloji ikonlarını değil, kültürel etki yaratmış sanatçıları —örneğin Kurt Cobain’i— gösteriyor.
Ayrıca AI sistemlerini “dijital varlıklar” olarak görüyor ve ileride haklarının savunulacağını iddia ediyor. Microsoft AI CEO’su Mustafa Suleyman’ın buna karşı çıkarak “tehlikeli bir yaklaşım” demesini ise “eskimiş bir görüş” olarak tanımlıyor.
Bugüne kadar 10 milyon dolar yatırım alan Friend’in fiyatı 129 dolar. Şirket bugüne kadar 5 bin adet satmış durumda ve gelecek yıl perakende mağazalarında yer almayı hedefliyor.
Kullanıcı deneyimleri: Dijital arkadaşa bağlanmak
Schiffmann, bazı kullanıcıların Friend ile oldukça duygusal bağlar kurduğunu söylüyor. Örneğin bir kullanıcı, çocukken zorbalığa uğradığı için bıraktığı video oyunu geliştirme hobisine Friend’in cesaretlendirmesiyle geri dönmüş.
Ancak uzmanlar, dijital arkadaşlıkların insan ilişkilerinin yerini alabileceği ve özellikle kırılgan kullanıcıları risklere açık hale getirebileceği konusunda uyarıyor.
Mahremiyet ve güvenlik tartışmaları
Friend’i kamusal alanda kullanırken, etraftaki insanların konuşmalarının izinsiz olarak dinlenmesi rahatsızlık yaratıyor. Bazı metro yazılarında cihazın “gözetim aracı” olduğu bile ileri sürülmüş.
Schiffmann ise güvenlik konusunda hassas olduğunu söylüyor:
- Kayıtlar şifreleniyor.
- Cihaz yok edildiğinde veri depolanmıyor.
- Uygulama kapatıldığında kayıt tamamen duruyor.
New York’taki protestoda, Friend’i büyük teknoloji şirketlerine satmayacağına dair sembolik bir sözleşme bile imzalamış.
İnsan ilişkilerini güçlendirebilir mi?
Schiffmann, bazı kullanıcıların Friend sayesinde insan ilişkilerinde daha iyi hale geldiğini savunuyor: kavga sonrası sakinleşmek, özgüven kazanmak, düşünceleri düzenlemek… Bunların hepsi, ona göre, AI arkadaşların insan ilişkilerini destekleyebileceğinin işaretleri.
Bu büyük bir sorumluluk, ama önümüzdeki on yıl boyunca üzerinde çalışacağım. Elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
Buna da göz atın: Yann LeCun, kendi girişimini kurmak üzere Meta’dan ayrılıyor



