Jeff Bezos’un 10 milyar dolar değerindeki iklim ve biyoçeşitlilik fonu Bezos Earth Fund, dünyanın en önemli iklim sertifikasyon kuruluşlarından Science Based Targets Initiative‘e (SBTi) sağladığı finansmanı durdurdu. Bu karar, ABD’li milyarderlerin Donald Trump ve onun iklim karşıtı söylemlerine boyun eğdiğine dair daha geniş çaplı endişelerin arttığı bir dönemde geldi.
Bezos Earth Fund, şirketlerin Paris Anlaşması doğrultusunda karbon azaltımı yapıp yapmadığını değerlendiren uluslararası bir kuruluş olan SBTi’ın, Ikea Vakfı (Ikea Foundation) ile birlikte iki ana finansöründen biriydi ve geçen yıl toplam finansmanın yüzde 61’ini sağladı. Bu sırada Ikea Foundation global olarak 491 tedarikçisinin üretim ve tedarik süreçlerinde yüzde yüz yenilenebilir enerji hedefini tamamladığını henüz dün (7 Şubat) açıkladı.
“Trump’a boyun eğenlerde bugün”
Earth Fund ve SBTi sözcüleri, sağlanan 18 milyon dolarlık bağışın önceden planlandığı gibi üç yıllık bir taahhüt olduğunu ve süresinin dolduğunu belirtti. Earth Fund, gelecekteki destek konusunda nihai kararını vermediğini açıkladı. Ancak SBTi ile bağlantılı araştırmacılar ve danışmanlar, bu desteğin sona ermesinin ve yenilenmeye dair herhangi bir emare bulunmamasını Trump’ın iklim değişikliğini bir “aldatmaca” olarak nitelendirdiği geçmiş açıklamalarına paralel olarak, varlıklı bireylerin iklim konularına sağladıkları finansmanı geri çekme eğiliminin bir parçası olduğuna dikkat çekti.
SBTi’ın teknik konseyinde yer alan Profesör Doreen Stabinsky, “Bezos ve milyarderler kulübündeki arkadaşlarına baktığınızda, bunun yalnızca SBTi ile ilgili olmadığını anlıyorsunuz” dedi. “Bezos, Trump’a boyun eğiyor ve birçok milyarder de aynı yolu izliyor.”
Stabinsky, Bezos’un bu kararının şaşırtıcı olmadığını belirtti. Daha önce de Bezos, sahibi olduğu Washington Post’un editöryal kurulunun başkan adayları hakkında destekleyici açıklamalar yapmasını engellemişti.
Bu gelişme, Trump’ın federal hibeleri kesmeye yönelik başkanlık emirleri nedeniyle bilim insanlarının yaşadığı stres ve korku ortamında yaşandı. ABD hükümetine ait birçok internet sitesinden iklim krizi ile ilgili içerikler kaldırıldı veya geri plana itildi. Stabinsky, “Trump için iklim konusu son derece görünür, mesajlarının temel bir parçası. İklim eylemine ve bu konuda adım atan şirketlere karşı açıkça karşıt bir tutum sergiliyor” dedi.
Trump’ın geçen ay görevine başlamasından önce, ABD’nin en büyük altı bankası, küresel bankacılık sektörünün net sıfır hedef belirleme grubundan ayrıldığını duyurmuştu.
Taahhüdün sonuydu, o kadar!
2024 Nisan ayında SBTi, şirketlerin dolaylı emisyonlarını dengelemek için gönüllü karbon piyasasından karbon denkleştirmeleri kullanmasına izin vermeyi planladığını açıklamıştı. Bazıları bu kararın Bezos Earth Fund’ın etkisiyle alındığını öne sürerken, çalışanlar buna karşı çıkmış ve bu hamlenin greenwashing uygulamalarına kapı aralayabileceği konusunda uyarmıştı.
SBTi sözcüsü, “Bezos Earth Fund tarafından SBTi’ye 2021’de sağlanan üç yıllık destek, hizmetlerimize yönelik olağanüstü talebi karşılamak için ölçeklenmemize yardımcı olmak amacıyla verilmişti. Bu bağış 2024 yılında planlandığı gibi sona erdi” dedi.
Bezos Earth Fund sözcüsü ise, “2021 yılında, Bezos Earth Fund, SBTi’ye kapasite geliştirme amacıyla üç yıllık bir bağış sağladı ve bu bağış Aralık 2024’te planlandığı gibi sona erdi. Earth Fund ile SBTi arasındaki ilişkide herhangi bir değişiklik olmadı. SBTi, Earth Fund’dan ek finansman talep etmedi ve bu nedenle Earth Fund gelecekteki finansmanla ilgili herhangi bir karar almadı” ifadelerini kullandı.
Ne anlama geliyor?
Bu gelişme, her ne kadar gerekçesi anlaşılan taahhüdün sonuna gelinmiş olması ve inisiyatifin ayrıca bir talepte bulunmaması olarak belirtilse de, ABD merkezli milyarderler öncelikli olmak üzere büyük bağışçıların, Trump’ın iklim karşıtı politikalarına uyum sağlama eğiliminde olduğuna dair endişeleri artırıyor. Bezos Earth Fund’ın SBTi’ye sağladığı finansmanı kesmesi, Trump’ın iklim değişikliğini reddeden söylemlerinin, iş dünyasının finansal tercihleri üzerinde nasıl bir etkisi olduğuna dair önemli bir fikir veriyor. Bu durum, gelecekte iklim politikalarına yönelik finansmanın nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlik yaratıyor ve sürdürülebilirlik alanındaki bağımsız girişimler için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Buna da göz atın: Trump’ın tarifeleri sonrası AB beklemede