Gelişen teknolojiyle birlikte akıllı telefonlar, günlük yaşantımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak son dönemde yeniliklerin daha çok küçük iyileştirmelerle sınırlı kalması, akıllı telefonlara duyulan heyecanı yarıda kesti. Bu heyecanı geri getirecek araç ise, birçok sektör ve üründe de olduğu gibi, yapay zeka… Deloitte Insights’a göre, şimdi önde gelen teknoloji şirketleri, yapay zeka destekli çipler ve yeni nesil işletim sistemleri ile akıllı telefon deneyimini yeniden tanımlamaya hazırlanıyor.
Yapay zeka destekli akıllı telefonlara geçiş
Deloitte’un öngörülerine göre, 2025 yılında global akıllı telefon sevkiyatlarında yüzde 7 oranında bir artış bekleniyor. Bu artışın bir kısmı, yapay zekâ destekli çiplerle donatılmış yeni nesil cihazlara duyulan ilgiden kaynaklanabilir. Şirket, 2025 yılı sonunda bu özelliklere sahip cihazların toplam sevkiyatın yüzden 30’undan fazlasını oluşturabileceğini öngörüyor.
Bu cihazlar, kullanıcı etkileşimini daha kişisel, bilinçli ve şahsi ihtiyaçlara duyarlı hale getirmeyi amaçlıyor. Örneğin, bir kullanıcının trafik durumunu ve takvimindeki toplantı saatini analiz ederek “14:00’teki randevuma zamanında yetişmem için ne zaman yola çıkmalıyım?” gibi soruları yanıtlayabilmeleri bekleniyor.
Yapay zeka ile donatılan cihazlara talep artıyor mu?
2024’ün ilk çeyreğinde premium segment cihazlara olan talepte belirgin bir artış yaşandı. Avrupa ve ABD’de tüketiciler, artan fiyatlar nedeniyle telefon değiştirme aralıklarını uzatsa da, daha uzun ömürlü cihazlara yönelme eğilimi devam ediyor. Yapılan araştırmalar, 24-45 yaş grubundaki kullanıcıların yarıya yakınının yapay zeka destekli yeni özelliklere daha çabuk adapte olabileceğini gösteriyor.
Ancak herkes bu yeniliklere dair aynı heyecanı duymuyor. Deloitte’un Birleşik Krallık’taki Dijital Tüketici Trendleri (2024 Digital Consumer Trends) raporuna göre, yapay zeka özelliklerini günlük olarak kullananların oranı yüzde 4 seviyelerinde kalıyor ve bazı kullanıcılar yapay zekanın sunduğu yanıtlardan memnun olmadıklarını belirtiyor.
Yapay zekanın potansiyeli ve olası zorluklar
Yapay zeka destekli akıllı telefonların en büyük vaadi, kullanıcı deneyimini dönüştürerek cihazları daha da “akıllı” hale getirmek. Yerel yapay zeka modelleri sayesinde veriler cihaz üzerinde güvenli bir şekilde işlenebilir ve anında yanıt verilmesi gereken çeviri ya da trafik bilgisi gibi uygulamalar daha hızlı çalışabilir. Bununla birlikte, bu yeni teknoloji aynı zamanda enerji tüketimi, veri güvenliği ve maliyetler gibi konularda soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Yeni bir dönemin eşiğinde
Akıllı telefonların yapay zeka ile desteklenmesi, tüketici cihazlarını daha kişisel, daha çevresel farkındalığa sahip ve daha etkili hale getirme potansiyeline sahip. Ancak bu dönüşümün tam anlamıyla gerçekleşmesi elbette zaman alacaktır. Tüm dünya bu yeni paradigma ile tanışırken, sektörün hem ekonomik hem de teknolojik zorlukları nasıl aşacağı dikkatle izlenecek.
Buna da göz atın: Deloitte Tech Trends 2025: Yapay zeka her yerde…