Uluslararası Para Fonu (IMF), artan ticaret çatışmaları ve politik belirsizlikler nedeniyle küresel ekonomik büyümeye dair beklentilerini düşürdü: 2025 için büyüme tahmini yüzde 2,8’e, 2026 içinse yüzde 3’e çekildi.
Geçmişin şokları ve yeni dönemin dinamikleri
Raporda, son yıllarda yaşanan benzeri görülmemiş şokların ardından küresel ekonominin toparlanma sürecine girdiği ancak bu toparlanmanın yavaş ilerlediği belirtildi. Hükümetlerin politika önceliklerini yeniden şekillendirmesiyle birlikte küresel ekonomik görünümde değişiklikler yaşanıyor.
ABD’nin uygulamaya koyduğu yeni tarifeler ve buna karşılık gelen misilleme adımları, dünya genelinde ticaret engellerinin son yüzyılın zirvesine çıkmasına yol açtı. Bu gelişmelerin, ekonomik büyüme üzerinde sert bir darbe yarattığı vurgulandı. IMF, hem artan ticaret sürtüşmelerinin hem de politika alanındaki belirsizliklerin, küresel ekonomik aktiviteyi önemli ölçüde baskılayacağını öngörüyor.
Ekonomik büyümede yavaşlama ve enflasyon gerilimi
Yeni rapora göre, dünya ekonomisi bu yıl yüzde 2,8 ve önümüzdeki yıl yüzde 3 oranında büyüyecek. Bu oranlar, daha önce yüzde 3,3 olarak öngörülmüştü ve tarihsel ortalamanın (yüzde 3,7) altında kalmasıyla dikkat çekti. Gelişmiş ekonomilerde büyümenin 2025’te yüzde 1,4 ve 2026’da yüzde 1,5 olması beklenirken, gelişmekte olan ekonomilerde bu oranlar sırasıyla yüzde 3,7 ve yüzde 3,9 olacak.
Raporda ayrıca küresel enflasyonun 2025’ta yüzde 4,3’e, 2026’da ise yüzde 3,6’ya düşeceği öngörülüyor. Ancak ticaret savaşlarının ve politika belirsizliklerinin sürmesi durumunda, hem kısa hem uzun vadede büyüme üzerindeki baskının artabileceği ifade ediliyor.
Bu senaryo karşısında IMF, mevcut gümrük vergilerinin düşürülmesi ve daha öngörülebilir ticaret politikalarının benimsenmesinin küresel ekonomik büyümeyi destekleyebileceğini vurguluyor.
Türkiye Ekonomisi: Beklenenden daha iyi
Türkiye’nin bu yıla ilişkin büyüme beklentisi bir miktar yukarı revize edildi. 2025 için yüzde 2,7 büyüme beklenirken, 2026’da bu oranın yüzde 3,2’ye çıkacağı öngörüldü. Enflasyonun bu yıl yüzde 35,9, gelecek yıl ise yüzde 22,8 olması bekleniyor. İşsizlik oranlarının ise yüzde 9,4’ten yüzde 9,2’ye gerileyeceği öngörülüyor.
ABD ve Avrupa’da büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellendi
ABD’nin 2025 yılı büyüme beklentisi yüzde 2,7’den yüzde 1,8’e düşürüldü. Euro Bölgesi’nin 2024 büyüme tahmini yüzde 1’den yüzde 0,8’e çekildi. Almanya, Fransa ve İtalya gibi büyük Avrupa ekonomilerinde de benzer şekilde tahminler düşürüldü. Sadece İspanya’nın 2024 beklentisi yüzde 2,3’ten yüzde 2,5’e çıkarıldı.
İngiltere ve Japonya da Zayıf Büyüme Gösterecek
İngiltere’nin büyüme tahmini bu yıl için yüzde 1,1’e, gelecek yıl için yüzde 1,4’e düşürüldü. Japonya’nın ise 2025’te yüzde 0,6, 2026’da ise yüzde 0,6 oranında büyüme göstereceği öngörüldü.
Çin, Hindistan ve Rusya Ekonomilerinde Karmaşık Görünüm
Çin’in büyüme beklentisi 2025 için yüzde 4,6’dan yüzde 4’e indirildi. Hindistan ekonomisine dair beklentiler debenzer yönlü bir uygulamayla yüzde 6,5’ten yüzde 6,2’ye düşürüldü. Rusya’nın bu yılki büyüme tahmini bir miktar artarak yüzde 1,5’e çıkarıldı, ancak 2026 için yüzde 0,9’a geriledi.
Belirsizliklerle dolu bir döneme giriş
IMF’in güncel raporu, küresel ekonominin istikrarlı ancak düşük tempolu bir büyüme patikasına girdiğini gösteriyor. Artan ticaret gerilimleri, politika alanındaki öngörülemezlik ve zayıflayan talep, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomileri baskılıyor. Enflasyonun kademeli olarak gerilemesi olumlu bir sinyal olsa da, büyüme üzerindeki risklerin yoğunlaşması dünya ekonomisinin kırılganlığını artırıyor. Bu tablo, önümüzdeki dönemde ülkelerin daha öngörülebilir, iş birliğine açık ve uzun vadeli odaklı politika adımlarına yönelmesinin gerekliliğini ortaya koyuyor.
Türkiye gibi bazı ülkeler, para politikalarındaki dönüşümle potansiyel bir toparlanma sinyali verse de, küresel çapta süregelen belirsizlikler her ülkenin ayrı ayrı dikkatli manevralar yapmasını zorunlu kılıyor. IMF’in mesajı net: Geniş kapsamlı, uyumlu ve güven artırıcı ekonomik politikalar olmadan büyüme yeniden ivme kazanamayacak.
Buna da göz atın: Belirsizlik döneminde ileri gitmenin yolu: İnsanı önceliklendirmek