Yapay zeka (AI), şirketlere daha verimli, daha yenilikçi olma ve müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verme vaadi sunuyor. Ancak bu potansiyelin yanında yeni riskleri de beraberinde getiriyor. Fütürist ve düşünce lideri Bernard Marr’a göre, yapay zekayı hızlıca benimsemeye çalışan şirketlerin 2025’te sıkça yapacağı beş büyük hata bulunuyor…
1. Yapay zeka stratejisini, iş stratejisinden bağımsız planlamak
Birçok şirket, sadece AI kullanmaları gerektiği söylendiği için bu teknolojiyi aceleyle uygulamaya alıyor… Ancak bu tür bir yaklaşım, yapay zekanın şirketin genel hedeflerine nasıl hizmet edeceğini düşünmeden yola çıkmak anlamına geliyor.
Teknolojiyi stratejiden önce konumlandırmak, başarısız yapay zeka girişimlerinin başlıca nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Stratejik hedeflerle uyumlu olmayan projeler, genellikle düşük getiriyle sonuçlanıyor. Bernard Marr’a göre ilk kural net: Önce strateji. Her yapay zeka girişiminin, şirketin başarısını ölçen metrikleri geliştirmeye nasıl katkı sağlayacağını da net şekilde tanımlamak gerekiyor.
2. Yapay zekanın iş gücü üzerindeki etkisini hafife almak
Yapay zeka uygulamaları, şirketlerde çalışanlar için önemli ve hatta kimi zaman korkutucu değişiklikler anlamına gelebilir. Öyle ki, yapay zeka, “işimizi elimizden almayacak” ama yeni beceriler kazanmalarını ya da çalışma biçimlerini değiştirmelerini gerektirecek.
Bu süreçte, eğitim ve yeniden yetkilendirme imkanlarının değerlendirilmesi, çalışanların sürece dahil edilmesi ve iş güvencesi konusundaki endişelerinin giderilmesi şart… Teknik süreçlere odaklanıp insan faktörünü göz ardı etmek, uzun vadede başarısızlık anlamına gelebilir.
3. Çok erken ya da çok geç vazgeçmek
Her yapay zeka projesi başarılı olacak diye bir kural yok! Gartner’ın verilerine göre, yapay projelerinin yüzde 85’i başarısız oluyor. Ancak bu, yapay zekayı tamamen terk etmek için bir gerekçe değil.
Aynı şekilde, işe yaramayan bir projeyi sürdürmek de kaynak ve zaman kaybına yol açabilir. Marr, teknoloji dünyasında sıkça telaffuz edilen “hızlıca başarısız ol” (fail fast) mottosunun da bu koşullarda geçerli olduğunu belirtiyor: Projeleri, etkilerini erken aşamada test edecek şekilde tasarlayın ve işe yaramıyorsa, dersinizi alıp yola devam edin…
4. Maliyet hesaplamasında hata yapmak
Yapay zeka projeleri, söz konusu maliyeti olduğunda yelpazenin her iki ucundan da hatalara şahit olabilir: Gerek abartılı gerekse hafife alınan maliyetlerle ilgili hatalara açık… Donanım, yazılım, uzman danışmanlık, altyapı, çalışan eğitimi ve pilot projeleri ölçekleme gibi kalemler önemli maliyetler oluşturuyor. Bazı projeler milyon dolarlarla ifade edilen bütçeler gerektirebiliyor.
Ancak bu, küçük işletmelerin tamamen geri durması gerektiği anlamına gelmiyor. Doğru planlamayla, uygun maliyetli ve faydalı yapay zeka çözümleri oluşturmak mümkün. Marr, bu noktada maliyetleri dikkatlice analiz edip hazırlıklı olmanın önemli olduğunu vurguluyor.
5. Rakiplerin gerisinde kalmak
Tüm bu risklere rağmen Marr, yapılabilecek en büyük hatanın, yapay zekayı çok karmaşık, riskli ya da pahalı bulup bu devrimin dışında kalmak olacağını belirtiyor.
Yapay zeka her sektörü dönüştürmeye aday… Bu dönüşüme dahil olmayan şirketler hem verimlilik hem inovasyon açısından ciddi kayıplar yaşayabilir. Rakipleri yapay zekayla yeni ürün ve hizmetler geliştirirken, bu değişime direnenler piyasada “eski kafalı” konumuna düşebilir.
Sonuç: Tuzaklara düşmeyin
2025, dijital dönüşümde önemli bir eşik olacak. Yapay zekayla ilgili bu 5 temel hatadan kaçınmak için riskleri anlamak ve doğru stratejiler belirlemek gerekiyor.
Yapay zeka projelerini iş hedefleriyle uyumlu hale getirmek, çalışanları sürece dahil etmek, maliyetleri doğru analiz etmek ve zamanında vazgeçip ilerlemeyi bilmek, şirketlerin yapay zekadan maksimum faydayı sağlaması için temel adımlar arasında yer alıyor. Böylece yalnızca bugünü değil, yarının fırsatlarını da yakalamak mümkün olacak.
Buna da göz atın: “İnternetin Babası” uyarıyor: Yapay zekaya fazla bağlı olabiliriz