Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2025 Küresel Riskler Raporu, 20. kez yayınlandı. Rapor, Küresel Risk Algı Anketi (GRPS) aracılığıyla 900’den fazla uzmandan elde edilen verileri sunuyor. Bu yılki rapor, riskleri üç zaman diliminde inceliyor: çok yakın dönem (2025), kısa-orta vade (2027) ve uzun vade (2035). Raporun öne çıkan başlıkları arasında jeopolitik istikrarsızlık, toplumsal kutuplaşma, çevresel krizler ve teknolojik tehditler bulunuyor. GRPS bulgularının yanı sıra, Yönetici Görüşleri Anketi’nden (EOS) yerel perspektifler de dahil edilerek küresel kırılganlıkların detaylı bir resmi sunuluyor. Bu haberde belirtilen riskleri kategorilere göre inceleyip önemli verilere değiniyor ve sonunda eyleme geçilmesi gereken noktaları vurguluyoruz.
1. Jeopolitik Riskler
- Devlet Temelli Silahlı Çatışma: 2025 için bir numaralı risk olarak değerlendirilen bu tehdit, katılımcıların yüzde 23’ü tarafından öne çıkarıldı. Ukrayna, Orta Doğu ve Sudan gibi güncel çatışma bölgeleri bu endişeyi tetikliyor. Günümüzde askeri yatırımlar 2023 itibariyle 2,4 trilyon dolara ulaşmış durumda ve tek taraflı güvenlik kararları artıyor.
- Jeoekonomik Karşı Karşıya Gelişme: Yaptırımlar, tarifeler ve korumacı politikaları kapsayan bu risk, sıralamada üçüncü sırada. Bu risk doğrultusunda jeopolitik bölünmelerin ekonomik hassasiyetleri artırabileceği ve küresel ticaret sistemlerini bozabileceği vurgulanıyor.
2. Çevresel Riskler
- Aşırı Hava Olayları: 2025 için en önemli ikinci risk olarak belirtilen bu olaylar, iklim değişikliği nedeniyle şiddetini artırıyor. Asya’daki sıcak hava dalgaları, Avrupa ve Endonezya’daki seller ve Kanada’daki orman yangınları gibi örnekler bu sorunun boyutunu ortaya koyuyor.
- Kirlilik ve Biyoçeşitlilik Kaybı: Kirlilik, kısa vadeli endişelerde altıncı sırada yer alırken, uzun vadede önem sıralamasında öne çıkıyor. Biyoçeşitlilik kaybı ise uzun vadeli riskler arasında ikinci sırada, ekosistemler ve insan sağlığı üzerindeki etkileriyle dikkat çekiyor.
3. Toplumsal Riskler
- Yanlış ve Yanlıtıcı Bilgi: Üst üste ikinci yıl en büyük kısa-orta vadeli risk olarak gösterilen bu sorun, yapay zeka üretimli yanlış içeriklerin yayılmasıyla daha karmaşık bir hal alıyor ve kamu güvenini zedeliyor.
- Toplumsal Kutuplaşma ve Eşitsizlik: Küresel Riskler Raporu 2025’te toplumsal kutuplaşma en kritik dördüncü risk olarak yer alıyor. Eşitsizlik ise tüm riskler arasında başka risk alanlarına da etki eden, onlarla en bağlantılı olanı olarak algılanıyor. Artan ekonomik farklılıkların ve sınırlı fırsatların toplumsal bütünlük üzerindeki baskıyı artırdığı belirtiliyor.
4. Teknolojik Riskler
- Siber Casusluk ve Savaş: Kısa vadeli riskler arasında beşinci sırada yer alan bu tehdit, giderek daha sofistike hale geliyor. Risk yöneticilerinin yüzde 71’i, siber risklerin şirket faaliyetlerini ciddi şekilde etkileyeceğinden endişe duyduğunu belirtiyor.
- Yapay Zeka Teknolojilerinin Olumsuz Sonuçları: Kısa vadede daha düşük sıralarda olsa da, biyoteknoloji alanındaki yapay zeka kullanımının potansiyel zararları uzun vadeli görünümde önemli ölçütte artış gösteriyor.
Ne anlama geliyor?
2025 Küresel Riskler Raporu jeopolitik, toplumsal, çevresel ve teknolojik alanlarda giderek karmaşıklaşan ve birbiriyle bağlantılı risklere dikkat çekiyor. Çevresel krizlerin aciliyeti, toplumsal bölünmelerin derinleşmesi ve teknolojik tehditlerin artışı, hemen harekete geçilmesi gereken öncelikli alanları oluşturuyor. Bu karmaşık sorunların üstesinden gelmek için, Davos’ta da belirtildiği üzere “çok partili iş birliği” hayati önem taşıyor. Güven inşası ve dayanıklı sistemler oluşturmak, her süreçte olduğu gibi bu riskler söz konusu olduğunda da ancak vizyoner liderlik ve kolektif sorumlulukla mümkün olacak.
2025 Küresel Riskler Raporu, dünyanın gerek jeopolitik ve toplumsal gerekse çevresel ve teknolojik alanlarda karışık bir dönüşüm sürecinde olduğunu ortaya koyuyor. Jeopolitik gerilimler ve tek taraflı karar alma eğilimleri, uluslararası iş birliği ihtiyacını artırırken, çevresel krizlerin artan şiddeti ve toplumlarda derinleşen eşitsizlikler, acil müdahalelerin gerekliliğini netlikle gözler önüne seriyor. Teknolojik ilerlemelerin yanı sıra bu alandaki riskler, hem fırsatlar hem de tehditleri beraberinde getiriyor. Rapor, mevcut yapılarla bu sorunların üstesinden gelmenin zorlaştığını ve çok paydaşlı, küresel çözümlerin hayati olduğunu belirtiyor. Bundan birkaç gün önce Davos’ta da hemfikir olunduğu üzere; Dünya, daha fazla bölünme yerine ortak değerleri benimseyerek güçlü ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme yolunda ilerlemek durumunda…
Metodoloji
GPRS 33 küresel riski üç zaman diliminde 1-7 aralığında bir şiddet ölçeğine göre değerlendiriyor. 121 ekonomide 11 bin iş liderinden yerel görüşler alan EOS verileri ile tamamlanıyor. Uzman görüşleri, tematik atölye çalışmaları ve mülakatlarla zenginleştirilerek bir analitik çerçeve oluşturuluyor.
Raporun tamamını incelemek için tıklayın: WEF Küresel Riskler Raporu 2025
Buna da göz atın: Davos 2025’te öne çıkanlar